02-05-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Medyadan Seçmeler arrow Beter olsunlar
Beter olsunlar PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 2
KötüÇok iyi 
Yazar Ahmet KEKEÇ - 08.08.08 Star Gazetesinden   
09-08-2008

Beter olsunlar  

                                        Ahmet KEKEÇ

Haysiyetli öÄŸretim üyeleri istifa ediyormuÅŸ. Biri, denilenlere göre, kendini yerden yere atmış. Bu antidemokratik rektör atamaları da nerden çıkmışmış, faÅŸizme mi gidiyormuÅŸuz, bu kadar da olmazmış ki canım...

Sezer (seçim, liste, YÖK tercihi takmadan) çatır çatır atama yaparken bu arkadaÅŸ ve benzeri arkadaÅŸlar susuyordu.

Hiç demiyorlardı, ‘Dünyanın hangi demokratik ülkesinde CumhurbaÅŸkanlarının rektör atadığı görülmüÅŸtür? Bu faÅŸist bir uygulamadır...’

Çünkü Sezer, ‘bizim çocukları’ atıyordu.

Bizim çocuklar atandığında, ‘antidemokratik’ olan sistem, ne hikmetse birden ‘demokratik’ oluyordu.

Esasında öyledir...

Demokratik ülkelerde CumhurbaÅŸkanları rektör atamaz.

Bu, ayıptan da öte, antidemokratik ve faÅŸizan bir uygulamadır.

Fakat bu ‘haysiyetli öÄŸretim üyeleri’nin aklı neredeydi?

Hatırlayacaksınız... Hükümet, önce Erkan Mumcu’nun, sonra Hüseyin Çelik’in Milli EÄŸitim Bakanlığı döneminde, bir ‘YÖK tasarısı’ hazırladı ve tartışmaya açtı.

Niye böyle bir ÅŸey yaptı?

Bu YÖK çünkü, darbe anayasasının ürünüydü ve CHP’lisinden ANAP’lısına, AK Parti’lisinden Ä°P’lisine, bir tek seveni yoktu.

Türkiye’deki her siyasi partinin programında, mutlaka YÖK’ün deÄŸiÅŸtirilmesi yahut kaldırılmasına iliÅŸkin vaat cümleleri bulunuyordu. ÖÄŸrenciler ve akademisyen çoÄŸunluÄŸu da nefret ediyordu bu kurumdan.

Ä°nanmayacaksınız ama, Ergenekon sanığı Ä°lhan Selçuk bile eleÅŸtiriyordu bu eÄŸitim-öÄŸretimle iliÅŸkisini kesmiÅŸ anti demokratik kurumu.

Sezer bile eleÅŸtiriyordu...

Hükümet hazırladığı tasarıyı önce YÖK’ün, sonra üniversitelerin, sonra da üniversitelerarası kurulun ve tabii sivil toplum örgütlerinin görüÅŸüne sundu. Gelgelelim YÖK ve üniversitelerarası kurul üyeleri, bu hükümetin hazırladığı bir tasarıyı ‘asla tartışmayacaklarını’, ancak kendilerinin hazırlayacağı bir tasarı üzerinde uzlaÅŸma görüÅŸmeleri yapabileceklerini bildirdiler.

Hükümet ‘peki’ deyip tasarıyı geri çekti.

Ä°ÅŸi, istekli ve cevval üniversitelerarası kurula bıraktı.

Ä°stekli ve cevval kurul, çok kısa bir vade içinde, en geç 2003 sonuna kadar, tasarıyı hazırlayıp hükümete sunacağını söylüyordu.

Kısa vade doldu, ÇölaÅŸan’ın kavramsallaÅŸtırdığı ifadeyle ‘tık’ yok.

2003 sonuna gelindi; tık yok. ‘Hadi 2004’ün başı olsun’ denildi. Tık yok. ‘Åžubat, Mart, Nisan olsun’ denildi. Tık yok.

Aylar ayları, mevsimler mevsimleri kovaladı ve 2004’ün sonuna gelindi. Yine tık yok... 2005 ve 2006’ya gelindi, yine tık yok... 2007’de yine tık yok...

Ä°stekli ve cevval kurul oyalama taktiÄŸi güderken (baÅŸkanları DoÄŸu Perinçek’ten akıl almaya devam ederken), Milli EÄŸitim Bakanlığı da kendi tasarısı üzerinde baÅŸlattığı ‘uzlaÅŸma görüÅŸmeleri’ni sürdürüyordu.

Derken, bir sabah, kafası bozuk bir ÅŸekilde YÖK BaÅŸkanı ErdoÄŸan Teziç çıktı ve YÖK olarak uzlaÅŸma görüÅŸmelerinden çekildiklerini açıkladı.

Sebep?

Milli EÄŸitim Bakanlığı, YÖK’ten izin almadan (demek ki kendilerini yasama ve yürütmenin üzerinde bir konum biçiyorlardı), eski rektörlerden oluÅŸan ‘danışma kurulu’ ile temasa geçmiÅŸ ve onların görüÅŸünü almış... Bu, YÖK’ün onuruyla oynamakmış, YÖK böyle bir ÅŸeye asla müsaade etmezmiÅŸ, YÖK devrimciymiÅŸ, YÖK AtatürkçüymüÅŸ, YÖK cumhuriyetin bekçisiymiÅŸ, YÖK ÅŸuymuÅŸ, YÖK buymuÅŸ...

Ä°pe un sermekle kalmadılar. Kendi sözümona ‘demokratik tasarıları’nı da geri çektiler.

Sonra da, üzerlerine vazife olmayan iÅŸlere burunlarını soktular:

Biri çıktı, ‘Cumhuriyetimizin temel niteliklerini korumak ve kollamak sorumluluÄŸunu taşıyan tüm kiÅŸi ve kuruluÅŸları’, yani orduyu göreve davet etti.

Bir baÅŸkası, ‘Devletin laik yapısını deÄŸiÅŸtirmeye yönelik düzenlemeye karşı’ halkı ulusal seferberliÄŸe çağırdı.

Bir baÅŸkası 27 Mayıs’ı ve Adnan Menderes’in akıbetini hatırlattı.

Biri de çıktı (halkın vergileriyle halka tafra yapan bir terbiyesiz), bu ülkenin seçimle gelmiÅŸ BaÅŸbakanını ‘halayıka’ benzetti.

Şimdi ağlıyorlar.

Bırakın ağlasınlar.

Hatta beter olsunlar....

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111951188 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net