17-05-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Medyadan Seçmeler arrow Öğretmen Mahalleye Karşı Kaybetti
Öğretmen Mahalleye Karşı Kaybetti PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 5
KötüÇok iyi 
Yazar Prof.Mardin- GÃœRKAN GÃœNEÅž/Milliyet   
25-05-2008
Prof. MARDÄ°N:
ÖÄžRETMEN 'MAHALLEYE' KARÅžI KAYBETTÄ°

GÜRKAN AKGÜNEÅž Ä°stanbul

Mahalle baskısının iÅŸlendiÄŸi toplantıda konuÅŸan Prof. Mardin; cami, imam, imamın okuduÄŸu kitaplar ve tekkelerden oluÅŸan mahallenin, cumhuriyeti temsil eden, okul ve öÄŸretmenden ibaret olan yapıyı zaman içinde yendiÄŸini söyledi

Siyaset bilimci ve sosyolog Prof. Dr. Åžerif Mardin, cumhuriyeti temsil eden ‘öÄŸretmenin’ cami, imam, tekke ve esnaftan oluÅŸan mahalle yapısına karşı kaybettiÄŸini söyledi.
Mardin, ‘mahalle baskısı’ kavramını ortaya atışının yıldönümünde Sosyal Sorunları AraÅŸtırma ve Çözüm DerneÄŸi’nin CRR’de düzenlediÄŸi ‘Ne demek istedim?’ konulu toplantıda konuÅŸtu. Osmanlı’da mahallenin gerçek bir birim olduÄŸuna deÄŸinen Mardin, cami, imam, imamın okuduÄŸu kitaplar, tekke, külliye ve esnafın da var olduÄŸunu anlattı. Bu yapıya cumhuriyetin kurduÄŸu yapının rakip olduÄŸunu ifade eden Mardin, bu yapının karşısında öÄŸretmen, okul, öÄŸrenci, öÄŸrencinin kitabı ve cumhuriyetin öÄŸretmenle birlikte getirdiÄŸi ‘bir inÅŸa’ bulunduÄŸunu vurguladı. Bu inÅŸanın mahalle yapısına rakip bir inÅŸa olduÄŸunu anlatan Mardin ÅŸöyle konuÅŸtu: 

‘Cumhuriyetin eksiÄŸi var’
“Uzun vadede bu iki inÅŸanın birbiri ile rekabetinde öÄŸretmen kaybetti. Çok deÄŸil. 1950’den beri bu rekabette tuhaf bir ÅŸekilde çok aydın olan iyi iÅŸler yapmak isteyen, halka doÄŸru gitmekte kendine bir ÅŸekil vermiÅŸ olan, halkı seven öÄŸretmenin bu iÅŸte geride kaldığını görüyoruz. Burada cumhuriyetin küçük bir eksiÄŸi var ama aslında büyük bir eksik.”
1970’lerden sonra mahallenin yerini belediyelerin aldığını da kaydeden Mardin, belediyelerin de gözle görülebilecek uygulamalar yaptığını ve içki içilecek yerleri sınırların dışına gönderdiÄŸini vurguladı. 
Siyasi partilerde kariyer yapmaya karar veren insanların sofistike deÄŸil, basit insanlar olduÄŸunu kaydeden Mardin, “Türkiye’de insanların mahalle baskısından rahatsız olduÄŸunu görüyor musunuz?” sorusu üzerine, “Kimlerden bahsettiÄŸiniz önemli. Her akÅŸam arkadaÅŸları ile toplaşıp çok iyi bildiÄŸi mekânda içki içip meze yemek insanın olmazsa olmaz yaÅŸama tarzı haline gelir ve onu dağıtırsanız, bu insanlar ondan hoÅŸlanmaz” diye konuÅŸtu.
 “Belediyelerdeki bir çeÅŸit açgözlülük geliÅŸmeleri ile çalışmalarının oradaki Ä°slamla nasıl baÄŸdaÅŸtırılabildiÄŸini soran Mardin, “Çünkü bu açgözlülüÄŸün tamamen Ä°slam karşıtı bir ÅŸey olduÄŸu çok açık” dedi.
Mahalle baskısının iç dinamiklerine tam olarak vâkıf olamadığını da kaydeden Mardin “Biz Türkiye’yi çok iyi tanımıyoruz. En önemli saydığım ‘iyi doÄŸru ve güzel’ hakkında Kemalizmin bir zaafı var. Batıda laiklerin tartıştıkları ve binlerce sayfalık tartışma yaptıkları ‘iyi, doÄŸru ve güzel’ anlatısı hakkında bu gün Türkiye’de liseden mezun olanların bilgisi sıfır seviyesindedir. Kemalizm’in zaafının bu olduÄŸunu anlamak lazım” dedi.

‘Kemalizmin kuru yanı’
“Uzun zaman Kemalizm çalıştığınız zaman kuru bir yanı olduÄŸunu anlıyorsunuz” diyen Mardin, “Yurtta sulh, cihanda sulh çok derin bir ifade deÄŸildir. Bu kuruluk nereden geldi, uzun vadede niçin devam etti. Bizim okullarımızda ‘iyi doÄŸru ve güzel’ hakkında inceleme yapmayı lüzumsuz bir ÅŸey olarak gördük ve bunun tersini yapan Ä°slami eÄŸitim tipidir. Ä°lle de Ä°slami eÄŸitim tipinin bu ‘iyi doÄŸru ve güzel’i halletmesi diye bir ÅŸey yoktur” diye konuÅŸtu.


(24 Nisan 2008 tarihli Milliyet'ten)

Yorum
Sabah'ta Emre diyor ki...
Yazar Sanih açık 2008-05-29 00:23:32
Emre Aköz - Sabah 
2008-05-27  
 
Apoletçilerin büyük hayali  
 
Geçenlerde bir restorasyon planından söz etmiÅŸtim. Statüko tamir edilecek, yitirilen pozisyonlar yeniden ele geçirilecekti. 
 
Tabii meseleyi çok daha derin ve kapsamlı bir biçimde ele alarak, büyük hayaller kuranlar da var. 
 
Restorasyon onları kesmiyor. çünkü geri püskürtülen çevre güçleri, beÅŸ ila on yıl içinde toparlanıp bir kez daha hükümeti alıyor. Ayrıca her seferinde biraz daha ileriye gidiyorlar. 
 
Ä°ÅŸte bunun farkında olanları restorasyon kesmiyor. " Nasıl olsa geri dönecekler, bu kez baÅŸka bir ÅŸeyler yapmalıyız " diye düşünüyorlar.  
 
Mesela Prof. Åžerif Mardin'in " öğretmen, imama kaybetti " sözü kulaklarından dumanlar çıkmasına neden oluyor. Ve şöyle akıl yürütüyorlar:  
 
"Evet, cumhuriyetin laik öğretmenleri, aydınlanmayı halka ulaÅŸtırmada baÅŸarısız oldu. Ancak bunun tek nedeni imamla simgelenen dinci/muhafazakâr kesimin direniÅŸi deÄŸildi. Sabırlı ve örgütlü bir biçimde bir kısım öğretmenler imamlaÅŸtırıldı. Bu karşı devrim süreci tek bir partinin iÅŸi deÄŸil; kuÅŸaklardır uÄŸraşıyorlar."  
 
Restorasyon planı... Yani AKP'nin kapatılması, liderinin yasaklanması ve cumhurbaÅŸkanının indirilmesi apoletçileri kesmiyor. 
 
Onlar çok daha kapsamlı bir projenin peÅŸinde. Mesela emekli tümgeneral DoÄŸu SilahçıoÄŸlu derdini apaçık ortaya koymuÅŸtu:  
 
AKP'nin iktidardan uzaklaÅŸtırılması yetmez. Onun ardılları, seçimi yine kazanırsa bugünkü resim yeniden ortaya çıkar. O halde, Atatürk Cumhuriyeti yandaÅŸlarının genel seçimler sonrasında siyasal iktidarı ele geçirebilmeleri ve yeni bir nesil yetiÅŸinceye kadar yönetimde kalmayı saÄŸlayabilecek önlemler geliÅŸtirmeleri gerekir. (Cumhuriyet, 3 Åžubat)  
 
DoÄŸu SilahçıoÄŸlu'nun hayal ettiÄŸi o bir nesli yetiÅŸtirmek için en az 20 yıl iktidarda kalmak gerekir. Ancak " demokratik, adil, rekabetçi " bir seçim ortamında apoletçi partinin bir kez dahi çoÄŸunluÄŸu saÄŸlamasının mümkün olmadığını biliyoruz. 
 
Ayrıca çaÄŸdaÅŸ dünyada, televizyondan internete, insanları etkileyen sürüyle faktör var. 
 
Dolayısıyla apoletçilerin, asıl büyük hayallerine ulaÅŸmak, 1930'lu yılları yeniden " yaÅŸamak ve yaÅŸatmak " için otoriter bir rejim kurmaları gerekiyor. 
 
Bu rejimin dünyada örnekleri var. Biri yanı başımızda: Rusya!  
 
Sosyalizm çökünce ülke büyük krize girdi. Sonra bürokrasinin temsilcisi olan Putin iktidara getirildi.  
 
ABD'de hükümet sermayenin sözünü dinler. Rusya da ise sermaye hükümetin sözünü dinliyor.  
 
Düzeni tekrar kuran Putin, emeÄŸin özgürce sömürülebilmesini saÄŸladı. Bunun karşılığında sermaye bürokrasiye tabi oldu, iÅŸine karışmadı.  
 
Ä°ÅŸte bu anlamda bizim apoletçilerimiz 'Putinci'dir. Kapitalizme karşı deÄŸiller. Ä°stedikleri düzen şöyle bir ÅŸey: Serpilen sermaye vergisiyle bürokratik yönetimi beslesin ama asla hesap sormasın, iÅŸine karışmasın. 
 
Bunu saÄŸlamak için de Türkiye'yi, Avrupa BirliÄŸi yolundan döndürmeleri ÅŸart. çünkü AB; demokrasi, hukukun üstünlüğü kadar ÅŸeffaflık anlamına da geliyor.  
 
Åžeffaflık ise tüm kurumların, ' milli güvenlik' kavramının ardına sığınmadan, harcadıkları her kuruÅŸun hesabını Meclis'e vermeleri demek. 
 
Hatırlayın: TESEV'in ' Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim' baÅŸlıklı raporuna nasıl da kızmışlardı. çünkü rapor ÅŸeffaflık istiyordu.  
 
özetle: Türkiye'yi Batı'dan koparmak isteyen eski batıcı, yeni doÄŸuculara dikkat edin.  
 
Not: Åžerif Mardin'in " öğretmen, imama kaybetti " sözüne katılmıyorum. 
 
Toplum düzeyinde; ne otoriter laiklik kazandı, ne de sofu dindarlık. 
 
Türkler ikisine de kulak asmadan modernleÅŸmelerini sürdürüyor 

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 26-05-2008 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
112358198 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net