17-05-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Medyadan Seçmeler arrow Türkiye'ye Yapılacak Kötülükler...
Türkiye'ye Yapılacak Kötülükler... PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 7
KötüÇok iyi 
Yazar Hasan Cemal- Milliyet   
26-03-2008
HASAN CEMAL
Ergenekon’lu, darbeli, AKP’li notlar (2)

Türkiye’ye yapılacak kötülükler üzerine...


Oyun aslında çok açık oynanıyor. Görmek isteyenler için gizlisi saklısı yok. 2002 yılı sonunda, AKP’nin seçimleri kazanıp hükümet olmasından beri sahnede heyecanla izlenen bir oyun bu.
Adı sır değil:
AKP’yi devirmek!
Nasıl mı?
Yeni bir 28 Åžubat’la...
Muhtıra ile...
Askeri darbeyle...
Olmadı, yargısal darbeyle...

Arayışlar 2003’le birlikte baÅŸladı. Askerin doruklarında uç veren kıpırdanmalar, yargıyla üniversitenin tepelerine sirayet etti organize biçimde.
Sivil odakların baÄŸlantı noktalarında bir kısım basın ve emekli paÅŸaların başını çektikleri bazı kuruluÅŸlar vardı. Perde arkasında ilginç iÅŸbirliÄŸi örnekleri, ‘organize iÅŸler’ sergileniyordu.
Askerin doruklarında rahatsızlığa yol açan ilk konu Kıbrıs oldu. BaÅŸbakan ErdoÄŸan- DışiÅŸleri Bakanı Gül ikilisinin Annan planıyla “Kıbrıs’ı satmaya hazırlandıkları” söyleniyor, bunun engellenmesi isteniyordu.
Ağır basan kaygılara gelince:
(1)ErdoÄŸan hükümeti, AB’ye uyum ve demokrasi diyerek askerin elini zayıflatacaktı.(2)Bu durum Türkiye’nin bölünmesine giden yolu kısaltırken,(3)siyasal Ä°slam‘ın güçlenmesini ve devleti adım adım ele geçirmesini hızlandıracaktı.
Ne mi yapmak lazımdı?
AKP’den kurtulmak ve AB eÄŸer ‘özel koÅŸulları‘mızı kabul etmiyorsa, o zaman AB’ye de sırtımızı dönerek baÅŸka sulara açılmak ÅŸarttı.
Hangi sulara?
ÖrneÄŸin Tuncer Kılınç PaÅŸa, Milli Güvenlik Kurulu Genel SekreterliÄŸi koltuÄŸunda otururken, AB’ye alternatif olarak Rusya, Çin, Ä°ran, Ortaasya sularından açık açık söz etmiÅŸti.
2003’le 2004’ün darbe tertipleri böyle bir ortamın içine oturdu. Sarıkız ve Ayışığı gibi isimler aldı.
Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman PaÅŸa’yla, özellikle Jandarma Komutanı Åžener Eruygur PaÅŸa’ya kadar uzandı tertiplerin kökleri. Hatta MÄ°T’in konuyla ilgili uyarıları gündeme geldi.
Bir kısım basında manÅŸetler atıldı, “Genç subaylar rahatsız!” diye... Yazılar yazıldı, “Ne bekliyorsunuz, elinizi çabuk tutun!” diye... “Her ÅŸeye yeni baÅŸtan baÅŸlıyoruz!” diye... Zamanın Genelkurmay BaÅŸkanı Hilmi Özkök PaÅŸa’yı yıpratmak için haberler üretildi, köÅŸeler yazıldı.
Ne çabuk unutuluyor bunlar.
Ama sonunda istedikleri olmadı.
(1)Hilmi Özkök PaÅŸa, askerin anayasadaki yerine sadık kalarak ‘darbe tertipleri’ni etkisiz kıldı.(2)Yeni bir 28 Åžubat için büyük medya ikna edilemedi.(3)Büyük iÅŸdünyası da, büyük medya gibi, hükümetin AB ve ekonomi politikalarını desteklediÄŸi için ‘darbe tertipleri’nde yer almadı.
Ama oyun devam etti.
“AKP’yi devirmek!” oyunu, özellikle 2006’dan itibaren ‘Çankaya SavaÅŸları’ adı altında devam etti. Ne yapılırsa yapılacak ama CumhurbaÅŸkanlığı AKP’ye verilmeyecekti. Bunun için Türkiye istikrarsızlaÅŸtırılacak, siyasal cinayetler ile çalkalanacaktı.
Türkiye, gerçek bir hukuk skandalı olan 2007 yılı Nisan ayındaki 367’ye ve 27 Nisan Muhtırası’na böyle geldi. Askerin gece yarısı muhtırasıyla 367’deki parmağı ileride yazıldığı vakit, hiç aklınızdan çıkarmayın, demokrasi açısından Türkiye’nin yaÅŸadığı ayıplar bir kez daha hayretle görülecektir.
CumhurbaÅŸkanı seçimi, muhtıra ve hukuk komplolarıyla ancak dört ay ertelenebildi. 22 Temmuz seçimlerinde AKP’nin yolu kesilmek, hiç olmazsa bir koalisyon ortağına baÄŸlanmak istendi.
Tümü ters tepti.
Halkın muhtırası yüzde 47 oldu.
Ve Abdullah Gül Çankaya’ya çıktı.
Fakat sona ermedi oyun.
2003-2004 darbe tertipleri geride kalmış olsa da, seçim sandığında sonuç alınmamış olsa da, askerin muhtırası seçim sandığında ters tepmiÅŸ olsa da, ÅŸimdi sırada yargısal darbe var.
Bir baÅŸka deyiÅŸle:
Askeri deÄŸil hukuki darbe!
Şunu unutmayın:
Bir askeri darbe Türkiye’ye ne kadar büyük bir kötülük yaparsa, AKP’nin kapatılması da Türkiye’ye aynı ölçüde kötülük yapar.
Siyaseti istikrarsızlaştırır.
Ekonomiyi istikrarsızlaştırır.
AB ile iliÅŸkileri dinamitler.
Ve hiç kuÅŸkunuz olmasın:
“Ah bir ekonomik kriz çıksın da bu AKP gitsin!” diyenlere gün doÄŸabilir, ama Türkiye iyice cepheleÅŸir, Türkiye bin beter kutuplaşır.
Türkiye’yi gerçekten bölmek isteyenler de, Türkiye’yi radikal Ä°slam’ın etki alanına çekmek isteyenler de, hiç kuÅŸkunuz olmasın, AKP’nin kapatılmasına çok sevinirler.
Kim bilir kaçıncı kez yazıyorum bunları. Ama yazmayı sürdüreceÄŸim.
Çünkü Türkiye’de rejime dışarıdan müdahaleler, muhtıralar, darbeler, bu ülkede demokrasinin yerleÅŸmesini, siyasetin olgunlaÅŸarak taÅŸlarının yerli yerine oturmasını sürekli geciktiriyor.
Askerin iÅŸi siyaset deÄŸildir.
Ülke savunmasıdır.
Yargının işi siyaset değildir.
Hukuktur, hukuk devletidir.
Türkiye’yi kimlerin yöneteceÄŸine seçim sandığında millet karar verir. Bu mekanizmaya dışarıdan müdahale demokrasiye aykırıdır ve Türkiye’ye kötülüktür.
Bu kötülüÄŸe ortak mı olacaksınız? Yoksa demokrasiden yana mı çıkacaksınız?
Soru budur.
Üçüncü yazı yarına...

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 26-03-2008 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
112358198 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net