Hasan Celal Güzel

Her türlü peÅŸin hükmünüzden sıyrılarak lütfen ÅŸu soruyu cevaplandırır mısınız? Bir genç kızın, saçını nasıl tarayacağı, baÅŸörtüsü takıp takmayacağı, ne giyeceÄŸi konusunda karar vermesi kadar ÅŸahsî ve özel bir ÅŸey olabilir mi? Demokratik bir toplumda insanların nasıl giyineceÄŸi konusunda yasaklar getirilip baskı yapılabilir mi? Bu sorulara 'evet' cevabını veriyorsanız, hiç ÅŸüpheniz olmasın ki, siz bir faÅŸistsiniz. Zira, bir genç kızın baÅŸörtüsüne, kılık kıyafetine müdahale etmek, hele üniversiteye gidiÅŸini yasaklamak, ancak totaliter bir zihniyetin mahsulü olabilir.

Ne yazık ki ülkemizde son çeyrek asırda üniversitelerde uygulanan 'baÅŸörtüsü yasağı', insan hak ve hürriyetlerine ve demokrasiye indirilmiÅŸ bir darbedir. 'Darbe özürlü' demokrasimiz, son dönemde bir de 'türban özürlü' hâle getirilmiÅŸtir.  
Yeni Anayasa münasebetiyle yasakçılarla demokratlar arasındaki mücadele, ya baÅŸörtüsü yasağının kaldırılmasıyla hürriyetçi ve demokratik bir çözüme kavuÅŸturulacak ya da oligarÅŸik despotizmin baskısıyla 'türban faÅŸizmi' devam edecektir.

* * *

BaÅŸörtüsü yasağı, darbecilerin hazırlattığı antidemokratik 1982 Anayasası'nın dahi birçok hükümlerine açıkça aykırıdır. Özellikle, din ve vicdan hürriyetini düzenleyen 24. madde ile eÄŸitim ve öÄŸrenim hakkını düzenleyen 42. madde, üniversitelerdeki baÅŸörtüsü yasağıyla açıkça ihlâl edilmiÅŸtir. Sırf inancından dolayı başını örten genç kızlarımız eÄŸitim ve öÄŸrenim hakkından yoksun bırakılmıştır.

BaÅŸörtüsü yasağı, hâlen yürürlükte olan 2547 sayılı Yüksek ÖÄŸretim Kanunu'nun Ek 17. maddesine de aykırıdır. Bizzat kaleme aldığım bu maddeye göre, yüksek öÄŸretim kurumlarında kılık kıyafet serbest bırakılmıştır. Kanunun bu açık hükmüne raÄŸmen baÅŸörtüsü yasağı koyan YÖK ve üniversite yetkilileri açıkça suç iÅŸlemektedirler. Daha önce yapılan düzenlemede 'inançlarından dolayı' ifadesi sebebiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen maddeden sonra getirilen bu hüküm, bugün de aynen geçerlidir. Ancak, ne gariptir ki, AYM'nin iptal etmediÄŸi bir hükmün yorumu mahiyetindeki bir gerekçe, hüküm icra ediyormuÅŸçasına Kanunun yerine geçirilmiÅŸtir.

DiÄŸer taraftan, AÄ°HM'nin türban kararı da, sanki yeni bir hüküm getirilmiÅŸ gibi, kasten yanlış yorumlanıp istismar edilmiÅŸtir.

* * *

BaÅŸbakan ErdoÄŸan'ın, baÅŸörtüsü yasağı hakkındaki son beyanları, Yeni Anayasa Reformu'nu sadece türban açısından gören at gözlüklülerin tepkisine yol açtı. ErdoÄŸan ÅŸunları söylemiÅŸ; "BaÅŸörtüsü takana, 'Sen siyasî simge olarak takıyorsun' deniliyor. O da, 'Hayır, ben siyasî simge olarak takmıyorum' diyor. Velev ki, bir siyasî simge olarak takıldığını düÅŸünün, siyasî simge olarak baÅŸörtüsü takmak suç mu? Simgelere, sembollere yasak getirebilir misiniz? Dünyanın neresinde böyle bir suç vardır?"

BaÅŸbakan'ın sözlerine kelimesi kelimesine iÅŸtirak ediyoruz. Esasen, hür düÅŸünceden biraz nasibini almış, faÅŸist zihniyetli olmayan herkes bu sözleri tasdik edecektir.  
Bir defa, BaÅŸbakan, Baykal'ın suistimal ettiÄŸi gibi, baÅŸörtüsü siyasî simgedir demiyor. Son dönemde yapılan bütün ciddî kamuoyu araÅŸtırmalarında baÅŸörtüsü kullananların çok büyük çoÄŸunluÄŸu, bunu inançları gereÄŸi yaptıklarını ifade etmiÅŸtir. BaÅŸbakan'ın dediÄŸi gibi, bir an için baÅŸörtüsü takanların siyasî simge olarak taktıkları düÅŸünülse de, üniversal bir eÄŸitim kurumunda siyaset ve siyasî semboller yasaklanabilir mi?

Bir zamanlar marksistler üniversiteye sırtlarında parkalarla ve özel sembollü kıyafetlerle gelirlerdi. Hâlen üniversitelerde çeÅŸitli siyasî, sosyal ve kültürel simgeler kullanılabiliyor. Muhtelif siyasî parti üyesi üniversite öÄŸrencileri, yakalarına partilerinin rozetlerini takabiliyorlar. Lion ve Rotary kulüplerinin simgeleri taşınabiliyor. Hatta bazı genç kızlar, istisnaen de olsa, haç ÅŸeklinde mücevherler takabiliyorlar. Üniversiteye, mini etekle, göbeklerini açıkta bırakıp piercing takarak, saçlarını olmadık renklere boyayıp gelenler de var.

Bunların hiçbirine itiraz edilmiyor. Varsa, yoksa baÅŸörtüsü... BaÅŸörtüsü siyasî simge ise, hangi siyasî partiyi temsil ettiÄŸini söyleyebilir misiniz? AK Parti'yi mi, SP'yi mi, MHP'yi mi, DP'yi mi, BBP'yi mi? BaÅŸörtülü genç kızlar içerisinde CHP'ye oy veren hiç mi yok?...

* * *

CHP lideri Baykal, gene coÅŸmuÅŸ, sayıp sıralıyor. Bir yandan, ErdoÄŸan'a karşı 'Bir babayiÄŸit kalmadı mı?' diye, her zamanki gibi 'darbeci babayiÄŸitleri' tahrik ederken, diÄŸer taraftan mevhum 'demokratik güçler'e davetiye çıkararak gene ortalığı karıştırmaya çalışıyor.  
Türkiye'de artık 'türban faÅŸizmi' ne son vermenin zamanı gelmiÅŸtir de geçmektedir. Üniversiteli öÄŸrenciler, istedikleri gibi giyinebilmeli ve öÄŸrenimlerine serbestçe devam edebilmelidir.  
21. Yüzyılın başında, bu saçma sapan yasaklarla Türkiye'yi dünyaya rezil etmenin anlamı yoktur.