29-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Åžiir arrow Güncel arrow Malatya Günlükleri - 2
Malatya Günlükleri - 2 PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 31
KötüÇok iyi 
Yazar Bilal Sürgeç   
10-01-2007
Malatya Günlükleri – 2
                                                           
Bilal Sürgeç

(devam):

      ImageTaÅŸra’da kitap seven bir insan için en büyük dost bir baÅŸka kitap okurudur. Sait Abi Malatya’daki ÅŸansımdı. Onu caddede, sokakta elindeki kitapları göÄŸsüne yaslayarak yürürken görürdüm.Kitap ve dergi, ayrılmaz bir parçasıydı. Büyük çarşıda depo ÅŸeklindeki bürosuna  her uÄŸradığımda  tek başına ise mutlaka dergi ve kitap okurdu. 

      Tenkitlerini toplumun bir kesimi kaldıramıyordu. Sait Abi tenkiti gerçeÄŸe giden yol olarak görüyordu. “Abi  milletin gönlü kırılıyor, milletin hatırı kalıyor, biraz yumuÅŸak olsak” diyenlere  “Hakkın gönlünün kırılması daha mı iyi? GerçeÄŸi gündeme getirdiÄŸimizden dolayı hakkı batıla karıştıra gelen mistik ve hurafeci kesimlerde saldırılara uÄŸramak iÅŸten bile deÄŸil.Ama ne varki mümin insanların deÄŸil hafız-ı hakikimiz olan yüce rabbimizin rızasına  talip olmalıdır.” diye cevap verirdi.  

      Sait Abi sosyal yönü geliÅŸkin biriydi.Hangi topluluk  düzenlemiÅŸ  olursa olsun az buçuk fikir veren herhangi bir toplantıda onu her zaman görmek mümkündü. Toplantı salonunda eleÅŸtirilerini ve tenkitlerini sıralamaktan da geri durmazdı. Cem vakfının Sabancı Kültür merkezinde düzenlediÄŸi YaÅŸar Nuri Öztürk’ün katıldığı bir konferansta dinleyiciler kendisinden çok uzak olmalarına raÄŸmen  toplantıya katılıp   tenkitlerini yüksek sesle dile getirmekten geri durmadı.

      Birçok siyasi ile ÅŸahsi tanışıklıkları vardı. Sena TV’de az buçuk ilgilendiÄŸim için biliyorum. TürkeÅŸ’in Malatya’da bir toplantısına Sait Abi de katılmıştı. Sait Abi’yi gören TürkeÅŸ onun yanına giderek çok eskiden tanışan  iki dost gibi  kucaklaÅŸtılar. 1996 yılında Malatya’ya gelen Erbakan’la belediye binasında karşılaÅŸtıklarında Erbakan, Sait Abi’ye “Sohbetlerini özledik” dedi. Bizatihi benim yaptığım Sena TV’deki bir söyleÅŸide Korkut Özal ve Recai Kutan yetiÅŸmelerinde Sait Abi’nin terzi dükkânının etkisine iÅŸaret etmiÅŸlerdi. 

      Sait Abi  tüm tenkitçi yönüne raÄŸmen sosyal yanı güçlü  ve aktif biriydi. Islahatçı Demokrasi Partisinin Ä°l baÅŸkanlığını yaptığım zamanlarda parti bürosuna uÄŸrar sohbet ederdi. Bir gün bir arkadaÅŸ “Hocam size göre milliyetçilik nedir? diye bir soru sorunca “Size göre ne demek Ä°slam’a göre bunu  öÄŸrenmeliyiz.” dedi.

      Parti ile uÄŸraÅŸtığım için biliyorum . ParticiliÄŸin entelektüel seviyesini fikir ve düÅŸünceden uzak yönünü gördüÄŸü için uÄŸraÅŸmazdı ancak uÄŸraÅŸanlara da karşı çıkmazdı. Bir gün “Müslümanlar bu iÅŸle uÄŸraÅŸmasın da sarhoÅŸlar mı  bizi idare etsin?” diye sorduÄŸumda “Bu konuda milletimiz üzerine düÅŸen görevi yerine getirir.”  diye cevap verdi. Parti ile uÄŸraÅŸmak entelektüel  seviyesinin altındaydı. Biz hiçbir zaman  parti ile uÄŸraÅŸma diye herhangi bir telkini olmadı. Yeniden Milli Mücadele hakkında düÅŸüncelerini sorduÄŸumda “Yeniden Milli Mücadeleciler Ömer Nesefi’nin ‘Ä°slam Ä°nancının Temelleri Akaid’ kitabını yaygınlaÅŸtırarak gençliÄŸin yetiÅŸmesinde çok büyük bir hizmet verdiler. Ancak bu hareketi tenkit ettiÄŸim de oldu.” Dedi ve ÅŸu hatırasını anlattı: 

      Bir gün Pınar dergisinde de yazıları yayınlanan Cemil  Meriç’in bir yazısını Mücadelecilerin Malatya temsicisi Mehmet Bey’e (Mehmet Can) gösterdim. Yazıda “Tanrı yıldızlarla oynayan çocuk. Parya çobanları  Tanrılara bu sesle yalvarmışlardı..Büyükler de kıskanç tanrılar gibi. Ä°nsan hayalleriyle Tanrı- Cemil Meriç peygamberlik müessesi hakkında da entelektüel çalışmalarla atıp tutuyor –çaÄŸdaÅŸ uygarlık düzeyi hakkında Ä°sa efendimizin yeri ne? Ne zaman doÄŸduÄŸu hatta doÄŸup doÄŸmadığı meçhul olan bu insana…Havarilerini yaratamayan Ä°sa’nın yeri tımarhanedir tarih deÄŸil…” diyebilen Cemil Meriç sadece Bu ülke isimli kitabında deÄŸil, diÄŸer bir eserinde de peygamberliÄŸin ne olduÄŸunu bilmez gözükür. Kuran kültürü de yok. Cemil Meriç Ä°slam’a hürmetkardır. Fakat” Kur’anın nüzulünden sonra yaÅŸamış bir Hint filozofuna  rahatça  “Yeni bir peygamber R. M. Ro” deyip çıkıvermiÅŸ hem de “tek tanrılı bir din kurmuÅŸtu “diyordu.Bu tür konularda Mehmet Bey’i ikaz ettim o da derginin Ä°stanbul merkezini aradı.” 

      Sait Abi Ä°slam Dünyasının geri kalışında Tenkit’in noksanlığını görüyordu. Ona göre “vücuda giren yabancı bir maddeden rahatsız olmayan morfin yemiÅŸ bir bünye gibi bir cemiyet de temel aksamalardan fertlerini  otomatikman alarma geçiremiyorsa veya fertler cemiyetlerinin  arızalanmalarından habersiz rahat görünen  (vurdum duymaz) ızdırapsız bir hayat sürdürüyorsa  artık bu tür insan toplulukları içtimai bütünleÅŸmeyi gerçekleÅŸtirememiÅŸtir. 

  Sait Abi ele aldığı kiÅŸiler hakkında tenkitte yazsa bazılarının  zan ettiÄŸi gibi toptan ret etmezdi.”Hadislerde böyle yazmış, Kur’an böyle demiÅŸ” gibi geliÅŸi güzel kaynaksız konuÅŸuldu mu çok sert tepki gösterirdi. “ bu davranış ÅŸekli vahye göre büyük bir zulümdür” derdi.


      Sait Abi, entelektüel seviyesi yerinde olan fikre anlayış gösteren kendisi ile temel konular dışındaki hususlar da aynı düÅŸünmeyen  kesimlerle  de çok iyi dostlukları vardı. Bunlardan biri Elazığ’da dergah iÅŸleten Sadi Özen’le kurduÄŸu dostluktu.Bu dostlukları  Sait Abi’nin  2002’deki rahatsızlığına kadar sürdü.Yatakta olmasına raÄŸmen  Sadi Özen’in iki kitabını da okuyup kritiÄŸini bildirmiÅŸti.  

      Sadi  Özen’in Sait Abi ile ilgili hatırası ÅŸöyle:” Üstad Said Çekmegil Beyefendiyle   Bilal Sürgeç kardeÅŸimiz vasıtasıyla tanıştık. Ben kendisini  çok seneler evvel gıyaben tanıyordum. Fikirlerini az çok biliyordum. Elazığ’da kitapçılık yaptığım zaman onun  talebelerinden  Fırat Üniversitesinde  okuyan gençler vardı. Sürekli yanıma gelir sohbet ederdik. AnlaÅŸamadığımız  mevzulara raÄŸmen ben onları onlar da beni severdi. 

      1993 yılında hüzünlü bir sonbahar günü  Bilal Sürgeç kardeÅŸimin daveti üzerine bir öÄŸretmen arkadaÅŸla Sait Çekmegil’le tanışmak için Malatya’ya gittik. 

      Bilal Bey bizi karşıladı.. Beraberce üstadı evinden aldık. Sohbet edeceÄŸimiz  müsait ve güzel bir mekana gittik (Özka Tesisleri).  

      Üstad konuÅŸmaya baÅŸladı. Baktım kesin çizgileri var. Ä°çimden ‘’ eyvah keÅŸke gelmeseydim’’dedim. Sussam kendimi inkar edeceÄŸim, konuÅŸsam üstadı kıracağım yarabbi senin kitabına pazarlıksız teslim olmuÅŸ bu kulunu kırmamak için bana bir çıkış yolu göster diye içimden dua ettim. Çok tatlı ve yumuÅŸak bir lisanla bazı mevzularda kendisinin görüÅŸlerine katılmadığımı söyledim. Cevabı beni çok sevindirdi ve mutlu etti

      Dedi ki;’’ fikirlerimi kabul etmemen gayet normal’’ Kırılmazımsın” diye sordum. Üstad dedi ki:” Ne münasebet istediÄŸin gibi beni eleÅŸtirmede kendi deÄŸerlerini savunmada hür ve özgürsün.”  Benden tarafta hiçbir sakınca ve gücenme olmaz. Dedim ki ‘’üstad sen ne güzel bir adamsın.’’ Ä°lk defa eleÅŸtirilere açık meÅŸrebinde taassup göstermeyen hoÅŸgörü sahibi bir elitle karşılaşıyorum. SavaÅŸ baÅŸlamıştı. Fena fillah nazariyesinden vahdet-i görüÅŸüne kadar birçok konuda tartıştık.   Tartışma kah gülüÅŸme ile kah esprilerle akÅŸama kadar sürdü. Çok seviyeli bir tartışma ve çok mutlu bir gün geçmiÅŸti.Benim için anlaÅŸmamızın  veya anlaÅŸmamamızın hiçbir önemi yoktu. Üstad Çekmegil insanları monarklaÅŸtırmıyordu. Bu benim için yeterliydi. AnlaÅŸmamızın veya anlaÅŸmamamızın önemi yoktu.  

      O gün üç ayrı yerde oturduk bu geçiÅŸlerde dergahımızda neyli ve kudümlü kayıt yaptığımız  zikir kaseti bindiÄŸimiz taksinin teybinde  çalıyordu. AkÅŸam vakti ayrılacağımız  zaman Üstat” Sadi KardeÅŸim ÅŸu dinlediÄŸimiz kasedi lütfeder misin?” diye benden kasedi istedi. Ben “ Aaa! Üstad hem bize karşısın hem de kasedimizi istiyorsun.” Dedi ki “AÅŸk baÅŸka”...  Kaseti takdim ettim. Sarıldık, koklaÅŸtık birbirini seven iki anlayan hazin gönüllerle  vedalaÅŸtık. Hala o tatlı günü gönül ülkemde hissederek yaşıyorum.” 

      Sait Abi ile Sadi Özen  arasında mektuplaÅŸmalar daha sonra da sürdü.Bu tartışmalardaki konu Sadi Özen’in Muaviye hakkında ve Ankalar ile Kargalar hakkındaki  kitabıydı. Sadi Abi, Sadi Özen için “Bu bilinen klasik ÅŸeyhlerden deÄŸil entelektüel yanı var. Fikir ve eleÅŸtiriye de açık.”

                                                                                    (Devam edecek inÅŸ.)

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 10-01-2007 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111809563 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net