Ercan ARSLANER                                     
Ä°lgili alana bir bakış için elimizde bir takım ölçüler bulunmalı. Ben de bu ölçülere Türkiye’nin yüzünü tümüyle deÄŸiÅŸtiren yollarla baÅŸlayabilirim. Yakın bir zamanda Ä°stanbul- Beylikdüzü’nden baÅŸlayan yolculuÄŸum önce Üsküdar’a uzanıp ikamet ettiÄŸim yere dönerken gördüÄŸüm manzara karşısında bir fikrimi deÄŸiÅŸtirmek zorunda kaldım. “Türkiye Almanya’yı geçemez!” derdim. Hâlbuki iÅŸin sırrı çalışmakta imiÅŸ. Marmara’yla karşıya geçerken görülenlerle yabancıların bir takım düÅŸüncesizleri kiralayarak ”Hava alanı yapılmasın, Marmaray olmasın, Kanal Ä°stanbul’u hiç istemeyiz.” deyiÅŸlerinin sırrı tümüyle ortaya çıkıyor.

DiÄŸer büyük eserler yanında devlete beÅŸ kuruÅŸ yük olmayacak yapılışı ile havaalanının BoÄŸaz ve Karadeniz’deki yeri bir takım insanları fazlasıyla ürkütmüÅŸ olmalı. Aynı ürküntü Kanal Ä°stanbul’da da var.

Seyahatin ikinci safhasında bir zamanlar (On yıl önce) bozuk yollarından gittiÄŸim Ayvalık asfaltının ÅŸimdiki halini gördüm. Sanki yol kaplaması makasla kesilen bir siyah renkli mukavvanın yola yapıştırılmış hali gibi idi.

Daha önceleri gördüÄŸüm yolun düzensizliÄŸi ile yeni yolun hiçbir ilgisi yoktu. Yol çizgileri ve kenar korumaları “harikanın bile çok üstündeydi.”

Otobüsümüz köprü altlarından geçerken üst tarafta yol inÅŸaatı olduÄŸu anlaşılıyordu. Bunlar mutlaka Ä°stanbul- Ä°zmir arası yol çalışmalarıydı. Üç buçuk saatlik gidiÅŸle Türkiye’nin iki kalbi aynı zamanda atacaktı artık. Eskilerin “Ä°stanbul yıkılırsa Ä°zmir onu yapar; Ä°zmir yıkılırsa Ä°stanbul onu yapamaz.” demelerine gerek kalmıyor artık. Sadece bu iki ÅŸehir deÄŸil, bu iki ÅŸehir arasındaki güzergâhtan bu güzergâhtan alabildiÄŸine yararlanacaklar ve daha ötelerdeki Manisa, MuÄŸla’dan sonra Antalya, Mersin, Adana ve Hakkâri’ye kadar birleÅŸecek mesafeler turistleri ve yöre ticareti ile birleÅŸmesi ile Türkiye yeniden doÄŸmuÅŸ olacaktır; parçalıktan kurtulup birleÅŸecektir. Otomobilimizle EskiÅŸehir yollarında idik ve orada sadece yol yapıldığını görmedik; yol kenarlarının da aÄŸaçlandırılması da bir güzellik harikasıydı.

Benim gördüÄŸüm yerler Türkiye’nin küçük bir bölümü idi. Yurdumuzun diÄŸer alanları da her konumda yeni bir güzellik gösteriyordu.

Kıbrıs’a su taşıyan borulardan su içenler kim bilir ne kadar dua etmiÅŸlerdir. Ä°lgililerin konuÅŸmalarında alınacak üründen de bahsedildi. Sayın cumhurbaÅŸkanımız Tayyip ErdoÄŸan’ın çalışmalarına yalnız onlar deÄŸil, Türk halkıda çok dua eder inÅŸallah. (1)

Bu yazımı kaleme aldığım bugün çok önemli bir haber daha geldi; çünkü Ä°zmir-Ankara asfaltı bitmek üzere imiÅŸ ve üç buçuk saatlik zaman içinde bu yolu kat edebilirmiÅŸ. (2)

Bu arada yurdumuza seçkin hizmetleri dokunan diÄŸer liderleri anmadan geçemeyiz. Bir Tv programında ekranda görünen Profesör Dr. Erbakan Türkiye haritasını kapatacak kadar iÅŸaretlerle dolu ve pek çok fabrika yerlerini göstermiÅŸlerdi. Hatta “Tokat’ta takım tezgâhları” fabrikası kurulmuÅŸtu. Aynı dünya ve ahiret görüÅŸüne sahip bu liderlerin yaptığı iÅŸlerin insanlara verdiÄŸi ve vereceÄŸi güven yepyeni bir Türkiye ilhamı ile yaÅŸama sevincimizi tazelemekteydi.

Bu modernizasyon görüntüsü aklımıza “Büyük DoÄŸu” günlerini getirmektedir. Her türlü serveti ile dünyayı besleyen, fakat bir türlü halkına huzur veremeyen doÄŸulu ülkeler insanları ve yönetimleri ile devamlı cenkleÅŸmektedir. Hâlbuki bu ülke insanları Osmanlı örneÄŸini bile düÅŸünememekte ve hiç huzur bulamamaktadırlar. Belki Sayın ErdoÄŸan çalışmaları ve halkına kazandırdığı aktivite ile bir kültür kazanı içinde en ileri zaferlere ulaÅŸtırır bu insanları. Bu bilincin adına UYGULAMALI BÜYÜKDOÄžU da diyebiliriz.…………………………………………………………….

1.     Yazım henüz bitmeden çok Sayın CumhurbaÅŸkanımızdan keskin bir tespit daha geldi. Åžöyle diyorlardı: “Milli bayramlarda kapının ön taraflarında fraklı, … ÅŸampanyalı siyasiler dururken arka tarafında sefalete batmış ayağında çarığı olmayan halk bulunuyordu.” dediler. Bu çok önemli bir tespitti. Sayın baÅŸkan bir hususu daha belirtebilirlerdi. Åžimdilerde genellikle her evde deÄŸilse de bazı ailelerde her yetiÅŸkin için bir otomobil kapı önünde bekliyor. 5 nüfuslu bir evin dört otomobili mevcuttur. Bu bereketin nereden, nasıl geldiÄŸini mutlaka düÅŸünmek gereklidir.

2.     Daha önceleri Kıbrıs’a su borusu ulaÅŸtırılması akla hayale gelmezken birden oradaki milyonlara insanın karşısına pırıl pırıl akan sular çıktı. Bu alanda Avrupalı liderler kendilerine gelecek uçakların azalacağından endiÅŸeli imiÅŸler. Belki Türkiye bu cazibe merkezi ile yetinmez yenilerine de kapılarını açar.

3.     Geçen yıllarda Akit gazetesinde bir resim üç kez yayımlanmıştı. Resmin arka sırasında fötr ÅŸapkası ile görünen bir ÅŸahıs, onun da önünde elbiseleri bile tanınmaz halde yedi- sekiz kiÅŸinin önünde üzerlerinde yıpranmış elbiseleri olmayan üç çocuk vardı. En önde ise mükemmel giyimli, ÅŸiÅŸman görüntülü ve ÅŸapkalı parti müfettiÅŸi duruyordu. Bu resim halkın ne durumda olduÄŸunu, fraklıların kimler olduÄŸunu çok iyi gösteriyordu.

Rahmetli babaannem “Dünyaya çok erken gelmiÅŸim yavrıım.” derdi. Onun bu sözünü daha önceki yıllara giderken Sayın CumhurbaÅŸkanımızın iÅŸaretleri ile durumu daha iyi anlıyoruz. Bu hanımefendi ninenin beyi Ä°stiklal savaşında birincisi ÅžEHÄ°T, ikincisi ve ölümden kıl payı kurtularak GAZÄ° olmuÅŸtur. Ben ise onun askerden getirdiÄŸi ÅŸayak elbisesinden tek parça görmedim. Bir gün bu olayları yalnız ben deÄŸil, bütün milletimiz yaÅŸamıştır ve bilmektedir.