27-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow GeçmiÅŸten arrow GeçmiÅŸten arrow ÖNEMLÄ° BÄ°R TARÄ°HÄ° HATA : ...
ÖNEMLİ BİR TARİHİ HATA : ... PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 1
KötüÇok iyi 
Yazar Mehmet Yaman   
05-12-2014
ÖNEMLÄ° BÄ°R TARÄ°HÄ° HATA : “OSMANLI Ä°MPARATORLUÄžU” DÄ°YE BÄ°R DEVLET,
TARÄ°HTE HÄ°Ç OLMADI.
                                                                                                  Mehmet YAMAN
   BilindiÄŸi gibi “Orta ÇaÄŸ” ve “Yeni ÇaÄŸ” larda oluÅŸan Avrupa Devletleri,  imparatorluk devletleridir. “Büyük Britanya Ä°mparatorluÄŸu”, “Cermen Ä°mparatorluÄŸu”, “Felemenk Ä°mparatorluÄŸu”, “ Avusturya-Macaristan Ä°mparatorluÄŸu”, “Prusya Ä°mparatorluÄŸu” ve “Rusya Ä°mparatorluÄŸu” gibi imparatorlukları hatırlayarak, yukardaki deÄŸerlendirmemizi somutlaÅŸtırmamız mümkündür.

   Bu imparatorlukların tümü, bir taraftan birbirleriyle didiÅŸirken, bir taraftan da, özellikle Dünyamızın diÄŸer kıtalarına ulaÅŸarak, oraların yerli halklarının ülkelerini talan edip, tüm mallarını ve zenginliklerini ele geçirerek kendi ülkelerine taşımak, saÄŸ kalanlarını da esir alarak, Avrupa pazarlarında köle olarak satmak gayesiyle, tüm varlıklarını bu yolda harcamışlardır.

Tüm bu devletler, iÅŸgal ettikleri memleketlerde taÅŸ üstünde taÅŸ bırakmamış, yerel medeniyetlerin tümünü yerle bir etmiÅŸ ve esir aldıkları bu zavallı insanları da, hayvanlara bile reva görülmeyecek derecede eziyetlerle, tesiri yüzlerce yıllar boyu sürecek gayr-ı insani davranışlar sergilemiÅŸlerdir.

    Bu nedenle o devletler kendilerini imparatorluk devletleri olarak tavsif ettikleri gibi, yaptıkları eylem ve iÅŸlemler de, imparatorluÄŸu hatırlatan eylem ve iÅŸlemler olmuÅŸtur.

   Bir dönemin ibretengiz televizyon dizileri arasında bulunan bir filimde, diÄŸer kölelerle beraber, “Kunta-Kinte” adlı meÅŸhur kölenin başına gelen olayları heyecanla seyreden vatandaÅŸlarımız, sanırım anlatmaya çalıştıklarımızın canlı tanıkları olarak hayattadırlar.

   Ä°mparator ve imparatorluÄŸu hatırlatan eylem ve iÅŸlemler derken neyi kastediyoruz?.. Bunu algılamak için önce, “Ä°mperializme” ve “imparatorluk” deyimlerinin ne anlama geldiÄŸini görmemiz gereklidir. En basit bir sözlüÄŸü elimize alıp bu deyimlerin anlamlarına baktığımızda, aynı kökten türeyen bu kelimelerin, bünyelerinde unsur olarak sömürü, iÅŸkence ve kötülükleri barındırdığını görürüz. Yani bu devlet biçimleri sömürüyü, emperyalizmi, baskının her çeÅŸidini, iÅŸgal ettiÄŸi ülkelerin yerli halklarının bir kısmını öldürüp, kalan kısmını da köle olarak Avrupa pazarlarına taşıyan, taÅŸranın mallarını ve zenginliklerini ülke merkezine talanla getiren devlet biçimleridirVe yukarda ismi yazılan devletlerin tümünün yönetim biçimlerinin, bu emperyalist unsurları taşıdığını ve eylemsel olarak ta, tüm dış devletlerle olan icraatlarında, bunları fiiliyata döktüklerini görürüz. Ayrıca yukarda birkaç örneÄŸini verdiÄŸimiz bu devletler, kendi isimlerini de böyle koymuÅŸlar ve gerek yöneticileri ve gerekse, zamanın bilim insanları, devlet tariflerini yaparken, “imparatorluk” deyimini iftiharla yazıp kullanmışlardır. Zira onların kültürü, mantalitesi, hayata ve sosyal olaylara bakış tarzları böyle idi. Temel kriterleri de bu tarz bir anlayış olacaktı, referanslarına uygun olarak.

   Sonuç olarak, yukardaki imparatorluklar, hem yazılı yönetim kurallarında, hem ülke içi yönetim tarzlarında  ve hem de baÅŸka devletlerle uluslar arası iliÅŸkilerinde yaptıkları uygulamalarda, ayrı ayrı emperyalist unsurlu imparatorluklar olarak, tarih sahnesine çıkmışlardır.

   Oysa Osmanlı Devleti öylemiydi?.. Devleti oluÅŸturan temel felsefesi, insanı köle yapan deÄŸil, insanı erdemleÅŸtiren, insana ve topluma hizmeti esas alan,  “insanı yaÅŸat ki, devlet yaÅŸasın” anlayışına sahip, “yaratılanı hoÅŸ gör, yaratandan ötürü” felsefesini hayat anlayışının temeli haline getirmiÅŸ, hem ülke yönetiminde, hem sosyal uygulamalarında ve hem de uluslar arası iliÅŸkilerinde, hep insana deÄŸer vererek onu sistemin merkezine yerleÅŸtirmiÅŸ, insanın onurunu korumuÅŸ ve kime karşı olursa olsun, adalet ilkelerinden bir an olsun ÅŸaÅŸmamıştır.

   Toplumsal ve uluslar arası iliÅŸkilerinde bu nedenledir ki, kendileriyle aynı dinden ve kültürden gelmeyen yabancıların söyledikleri, “Bizans’ta kardinal külahı görmektense, Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederiz”, “ Vistül Nehri kıyılarında Osmanlı atını suladığı müddetçe, biz rahat ederiz (ezilmeyiz, adaletsizliÄŸe ve zulme uÄŸramayız)” sözleri, batıda halk arasında kulaktan kulaÄŸa aktarılırken, tarih kitaplarında da yerini almıştır.

   OSMANLI Ä°ÅžGAL ETMEMÄ°Åž FETHETMÄ°ÅžTÄ°R. YANÄ° O YÖRELERÄ° SULHE, ADALETE, Ä°NSANLIÄžA, SOSYAL BÄ°LÄ°NCE VE SORUMLULUÄžA AÇMIÅžTIR. KENDÄ°YLE SAVAÅžANLARIN DIÅžINDA, ASLA VE ASLA ORA HALKINI Ä°MHA ETMEMÄ°Åž, KÖLE EDÄ°NMEMÄ°Åž, SÖMÜRGE OLARAK KULLANMAMIÅž, ZULMETMEMÄ°Åž VE ORANIN YERLÄ° ZENGÄ°NLÄ°KLERÄ°NÄ° MERKEZE, PAYÄ°TAHTA TAÅžIMAMIÅžTIR. Yani Osmanlı, taÅŸradan merkeze deÄŸil, merkezden taÅŸraya aktarım yapmıştır. Ora halkından ve devletinden aldığı vergileri de, oranın imar ve ihyası için kullanmıştır. Hatta yetmediÄŸinde zaman zaman payitahttan oraya takviye intikaller de saÄŸlamıştır. YANÄ° Ä°MPERYALÄ°ZMÄ° HATIRLATACAK HÄ°Ç BÄ°R Ä°ÅžLEMÄ°NÄ° VE EYLEMÄ°NÄ° BULAMAZSINIZ, OSMANLI’NIN. Bu nedenle de imparatorluk yapmamıştır.

   Yabancı yazarlar, Osmanlı Devleti’ni de kendi bakış açıları, Dünya görüÅŸleri ve literatürleriyle kelime alışkanlıkları içinde “imparatorluk” deyimiyle ifade ettiklerinden, bizimkiler de onları taklit ederek “Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu” demektedirler. Bu yazım yöntemi ve söylem biçimi, hem devletimize, hem tarihimize ve hem de halkımıza karşı büyük bir bühtandır. Tarihimizi yazanlar, çoÄŸunlukla “Hammer” adlı bir yabancının ya da bir baÅŸka yabancı müsteÅŸrikin yazdığı tarih kitaplarını esas aldıklarından, bu hatayı yıllar boyu hep yapa geldiler. Hatta saygıdeÄŸer Halil Ä°nalcık beyefendi bile, ilk zamanlardaki yazımlarında hep bu deyimi kullanırdı, sonraları bu deyimden vaz geçer oldu. Sanırım gördü yanlışını.

   OSMANLI DEVLETÄ°, GEREK ÜLKE YÖNETÄ°MÄ°NDE VE GEREKSE ULUSLAR ARASI Ä°LÄ°ÅžKÄ°LERÄ°NDE, KENDÄ° ADINI DA ASLA “OSMANLI Ä°MPARATORLUÄžU” OLARAK Ä°SÄ°MLENDÄ°RMEMÄ°ÅžTÄ°R. HÄ°ÇBÄ°R YERDE BU DEYÄ°MÄ° KULLANDIÄžINI GÖREMEZSÄ°NÄ°Z. Tarihi belgelere ve kaynaklara baktığımızda, “DEVLET-Ä° ALÄ°YYE-Ä° OSMANÄ°YYE” = “YÜCE OSMANLI DEVLETÄ°” ismini kullandığını görürüz.

   AÅŸağıda gördüÄŸümüz örnek, bu gerçeklerin basit bir göstergesi olarak dikkatlerinize sunulmuÅŸtur:

                                      ( "DEVLET-Ä° ALÄ°YYE-Ä° OSMANÄ°YYE" baÅŸlıklı belge resmi bu ortamda gönderilemedi.)

   Efendim burada, önemli bir anekdotu da arz etmeden geçemeyeceÄŸim. Toprağı bol olsun, Cumhuriyet gazetemiz kıdemli yazarlarından merhum, Dr. Mustafa Åžerif Onaran Beyefendiyle, bize yaptıkları ziyaretlerinde geliÅŸtirdiÄŸimiz bu ve benzeri sohbetlerden sonra, duvarımızda asılı bulunan  eski bir resmi yazıyı gösterdiÄŸimizde, kendilerinin bu yazının başında bulunan, Osmanlıca harflerle yazılı orijinal, “DEVLET-Ä° ALÄ°YYE-Ä° OSMANÄ°YYE” ismini görünce (ki, kendileri Osmanlıca’ya iyi vakıftılar) hemen dikkat kesilerek, yüksek sesle, “evet!.. Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye!.. ne demek bu biliyor musunuz?.. Ä°ÅŸte isim bu!..  Ä°ÅŸte devlet bu!.. Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu deyimi bu ismin yerini asla tutamaz!..” diye gerçekçi ve doÄŸaçlama bir serzeniÅŸte bulunmuÅŸ ve böylece kültür emperyalizminin üzerimizdeki etkinliÄŸine de bir kere daha itiraz etmiÅŸti.

   Mesela ÅŸimdi mensubu bulunduÄŸumuz devletimizin adı, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” dir. Bu ismi nereden aldık?..  Anayasamızın başında devletimizin adı ve özellikleri yazılıdır. Anayasamız ne ismini vermiÅŸse, tüm bürokratik ve uluslar arası yazışma ve iÅŸlemlerimizde bu ismi kullanmak zorundayız ve öyle de yapıyoruz. Biz böyle yaptığımız gibi, bizden sonra da tarihimiz bu isimle yazacak, devletimizin adını. Aynen bunun gibi, biz de “Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu” deÄŸil, “Yüce Osmanlı Devleti” olarak isimlendirmeliyiz, Osmanlı Dönemi’ni. Bu isimlendirme, bizim Osmanlıcı ya da hayalperest olduÄŸumuzdan deÄŸil, tarihi gerçeklere uygun bir tarih yazma objektivitesine inanmamızdan kaynaklanmaktadır. Bunlar bir gerçektir. Bu yazım hatamızdan bir an önce dönmeliyiz. Hem tarih yazarlarımız, hem aydınlarımız ve hem de baÅŸta Milli EÄŸitim Bakanlığı görevlilerimiz olmak üzere, tüm eÄŸitim sorumlularımız ve hatta tüm yazılı ve görsel medya iliÅŸkisi içinde bulunan insanlarımız, bu tarihi hatayı bir an önce düzeltmeli ve tarihi bilgilerimizi gerçeklere dayandırma zorunluluÄŸumuzu inançla ve yüreklilikle yerine getirmeliyiz. Artık üzerimize iyice sindirilmiÅŸ bulunan zillet ve meskeneti atmalı, kendi gerçeklerimizi tanımalı, kendimize olan öz güvenimizi geliÅŸtirmeli, özellikle eÄŸitim alanında başımız dik ve kendimize olan güvenimiz tam olmalıdır.

Bağımsız ve ÅŸahsiyetli bir devlet olma yolunda önemli yapı taÅŸlarından biri olan bu konuda, iktidarımızla-muhalefetimizle, devletimizin tüm kurumlarının, sosyal ve kurumsal tüm kuruluÅŸ ve varlıklarımızın, gereken hassasiyeti göstermesi ve bu tarihi hatadan dönülmesi dileklerimizi saygıyla arz ederiz. 

                                                                                                                                        Mehmet YAMAN,   2.12.2014

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 05-12-2014 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111735363 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net