19-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Medyadan Seçmeler arrow TARÄ°H ÅžUURU VE SELÇUKLULARIN ÇÖKÜŞÜ
TARİH ŞUURU VE SELÇUKLULARIN ÇÖKÜŞÜ PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 1
KötüÇok iyi 
Yazar Ä°smail Yozgatlı/AnahaberYorum   
09-10-2014
TARÄ°H ÅžUURU VE SELÇUKLULARIN ÇÖKÜÅžÜ

                                                 Ä°smail Yozgatlı/AnahaberYorum
       Sevgili gençler! Tarihi bir takım savaÅŸlardan, zaferlerden, maÄŸlubiyetlerden, at kiÅŸnemesinden, kılıç-kalkan sesinden ibaret görmemek; yahut bunların kronolojik sıralamasından ibaret saymamak gerekir. Benzetmemi uygun bulursanız, tarihi annelerimizin çeyiz sandığına benzetirim. Çeyiz sandığına konan ilk oyalı mendil annemizin hem geçmiÅŸini temsil eder, hem de geleceÄŸe yönelik umududur. El emeÄŸi göz nurunu itina ile sandığa yerleÅŸtirirken kim bilir neler hayal etmiÅŸ, neler düÅŸlemiÅŸtir! Her ÅŸeyi onun içindedir, hatta ilk giyeceÄŸimiz patiklerimiz bile.

       Ä°ÅŸte çeyiz sandığı annelerimiz için neyi ifade ediyorsa, milletler için de tarihleri aynı ÅŸeyi ifade eder. Milletlerin medeniyetleri, kültürleri, inançları, deÄŸerleri, idealleri, hayalleri; bunların uÄŸrunda giriÅŸtikleri mücadeleleri, yaptıkları savaÅŸları, dostları ve düÅŸmanları,  zaferleri ve maÄŸlubiyetleri, hasılı her ÅŸeyleri tarihleri içindedir. Neye inanmışlar, neleri reddetmiÅŸler, ÅŸahsiyetlerini nasıl geliÅŸtirmiÅŸler, medeniyetlerini hangi unsurlarla nasıl kurmuÅŸlar, nasıl ilerlemiÅŸler ve niçin gerilemiÅŸler ve hatta niçin tarih sahnesinden silinip yok olmuÅŸlardır? Eski çaÄŸlardan beri varlıklarını sürdüren milletler buna nasıl muvaffak olmuÅŸlardır? Ve daha pek çok soru…

     Mesela bize Sümerleri, Akadları, Hititlileri, Alemları, Mezopotamya kavimlerini -Asurlular, Babilliler v.s.-  okutsunlar, hatta hiç okutmaya yanaÅŸmadıkları Avrupalı Kelt kavmini de okutsunlar. Ama bunların nasıl millet haline gelebildiklerini, hangi ideallerle yükselebildiklerini, nasıl bir medeniyet kurduklarını ve sonra nasıl tarih sahnesinden çekilip silindiklerini bize ders ve ibret olacak ÅŸekilde öÄŸretsinler. Tarih dersleri iÅŸte o zaman adı üstünde ders olur. Bu ve benzer sorulara cevap vermeyen tarih dersi not almak ve sınıf geçmek ve üniversite sınavını kazanmak amacıyla ezberlenilen boÅŸ bir çabadan öteye geçemez. Bugün yapılan maalesef bu sonuncusudur.

                     ROMALILAR KELT KAVMÄ°NÄ° NASIL YOK ETTÄ°?

     Az önce Kelt kavmi dedim, kısaca bu milletten bahsetmek istiyorum. Batılı bir tarihçinin yazdığına göre, bundan iki bin (2000)  sene önce, Hazar  Denizi’nden bugünkü Ä°ngiltere’ye kadar bütün Avrupa kıt’ası Kelt kavimleriyle doluymuÅŸ. Bunlar son derecede yabani insanlarmış. O kadar ki, yakın zamana kadar Afrika’da var olan yamyamlara taÅŸ çıkartacak derecede yabani imiÅŸler. Yüzlerine mor boya, dik dursun diye saçlarına kireç sürerlermiÅŸ. Yarı çıplak bir ÅŸekilde dolaÅŸan kelle avcısıymışlar. Bir Kelt insanının itibarı, avladığı kelle sayısıyla ölçülürmüÅŸ ve bunu kendi kulübesinin önüne diktiÄŸi sırığa takarak gösterirmiÅŸ. Anlayacağınız öylesine vahÅŸi bir kavim.

     Keltler ikide bir Roma’ya saldırırlarmış. Romalılar önce bunlardan çok korkmuÅŸlar ama sonradan anlamışlar ki, bunlarda kuru gürültüden baÅŸka bir ÅŸey yok. Bir düzen yok, taktik yok, hiçbir ÅŸey yok. Fakat Keltler’den kurtuluÅŸ da yok, habire saldırıyorlar.

    Sezar zamanında   ki, Fransa’dan Anadolu’ya kadar bütün bölgeler Roma Ä°mparatorluÄŸu’nun kontrolü altındadır-  bir türlü kurtulamadıkları Kelt belasını Roma Konsülü’nde tartışıyorlar.

    Birileri “Keltler’in hepsini keselim” diyor, baÅŸka birileri bu teklife: “Keltleri kesmeye ne bizim kolumuzun gücü yeter, ne de imparatorluÄŸun kudreti yeter” diye karşı çıkıyor. BaÅŸka bir teklif: “Keltlerin yaÅŸadığı bölgeleri iÅŸgal edelim, askerle kontrol altına alalım” ÅŸeklindedir. Buna da karşı çıkılmış: “Avrupa’nın her yerinde Kelt var. Bunları iÅŸgal altında tutacak asker de para da yetiÅŸtiremeyiz” demiÅŸler. Tartışırken tartışırken sonunda çareyi bulmuÅŸlar: “Biz bu Keltler’in dillerini unutturalım, LatinleÅŸtirelim iÅŸ biter” demiÅŸler.

     Nitekim öyle yapmışlar. Birkaç sene içerisinde bunlara dillerini unutturuyorlar… Åžimdiki Fransızca Latincenin bozuk bir ÅŸeklidir, Ä°spanyolca da baÅŸka bir bozuk ÅŸeklidir. Neticede bu iÅŸ bitiyor, yani Keltin adı bile kalmıyor. Yalnız bir hata olmuÅŸ. Roma Ä°mparatorluÄŸu, Germen kavimlerine ulaÅŸamamış. Yani bugünkü Almanların dedelerine ulaÅŸamamış, oraları LatinleÅŸtirememiÅŸler. Onun için bugünkü Almanların dili diÄŸerlerinkinden çok farklıdır.

     Ä°ÅŸte size ibret ve derslerle dolu bir tarih sahnesi. Bu umumî açıklamalardan sonra Selçuklu bahsine ve bunların nasıl dağıldığına kısaca bakalım.

……………..

                          SELÇUKLULARIN  BÜYÜK  MEDENÄ°  HAMLELERÄ°

    DeÄŸerli gençler! Alp Arslan’dan sonra Selçukluların başında, onun, on sekiz- yirmi yaÅŸlarındaki oÄŸlu MelikÅŸah’ı görüyoruz. Alp Arslan pek genç yaÅŸta olan oÄŸluna büyük bir devlet ile Nizam ül-Mülk gibi büyük bir devlet adamını miras bırakmıştı.

      MelikÅŸah, amcası Kavurt Beyin çıkardığı taht kavgasını bertaraf ettikten sonra Ä°slâm dünyasına hâkim oldu. Sirderya hudutlarından Akdeniz kıyılarına kadar uzayan bir muazzam devlet, büyük kültürel  ve ekonomik faaliyetlerle de yükseliyordu. Her tarafta geniÅŸ imar faaliyetlerine giriÅŸti. Sulama tesisleri yaptırdı, kanallar açtırdı. Nizâmiye medreselerini kurdu. Ä°lim, kültür, ziraat, sanayi ve ticaret çok ilerledi. Nüfusu yüz bini, beÅŸ yüz bini ve hatta milyonu aÅŸan ÅŸehirlerde “çek” usulü ile ticaretler yapıldı. Bolluk, bereket, zenginlik görüldü. O devirdeki Fransa ve Ä°ngiltere krallıkları bütçelerinin sadece 3.5-4 milyon altına baliÄŸ olduÄŸunu, buna mukabil Selçuklu devlet gelirinin  iki yüz on milyon (210 milyon) dinar tuttuÄŸunu, yalnız saray bütçesinin yirmi (20) milyon dinara baliÄŸ olduÄŸunu belirtmemiz, zenginlik derecesinin hangi boyutlarda olduÄŸunu göstermeye kifayet eder.

     Genç Hakan, ecdadından miras kalan cihan hâkimiyeti idealine candan baÄŸlıydı ve onu daha ileri boyutlara ulaÅŸtırmak istiyordu. MelikÅŸah Antakya’dan Akdeniz sahiline varınca atı ile denize dalar. Kılıcını üç defa dalgalara çarpar ve devletinin hudutlarını buralara kadar ilerlettiÄŸi için Allah’a ÅŸükreder ve: “Ey babam! Sana müjdeler olsun, küçük yaÅŸta bıraktığın oÄŸlun ülkesini karaların sonuna kadar geniÅŸletti” der, bu gururla denizden götürdüÄŸü kumları Alp Arslan’ın mezarına serper.

     1090 yılında BaÄŸdad’a hareket eden MelikÅŸah’ın “Dünyayı fethetmek kararında” olduÄŸunu görüyoruz. Bununla beraber bu hâkimiyet ve fetihler cebir ve ÅŸiddete, yani yalnız savaÅŸa deÄŸil barışa ve insanların kalbini kazanmaÄŸa, gönüllerini fethe dayanıyordu. Ermeni ve Gürcü kaynakları onu “Cihanın efendisi”, “insanların en mümtazı, (seçkini)” gibi sıfat ve lâkaplarla tarif ederken, kalbinin “bütün Hıristiyanlara karşı ÅŸefkatle dolu olduÄŸunu, geçtiÄŸi memleket halkları için bir baba gibi hareket ettiÄŸini ve bu sebeple bir çok ülkenin kendi arzuları ile onun idaresine girdiklerini” yazarlar.

     Sevgili gençler! MelikÅŸah’ın bunlara benzer daha pek çok güzellikleri mevcuttur. Ancak takdir edersiniz ki bunların tamamını ÅŸuracıkta yarım saatta, bilemediniz kırk beÅŸ dakikada sizlere anlatmam mümkün deÄŸil. Bunları kaynaklarına inerek bol bol okumanızı dilerken, bu bölümde ve bundan önceki bölümlerde geçen olaylardan kuruluÅŸ ve yükseliÅŸ dönemine ait sırları yakaladığınızı umuyorum. Bunları yüksek  bir idealizm, ona baÄŸlı bir dinamizm, adalet, ÅŸefkat, merhamet, ilim, kültür, samimi dindarlık gibi özellikler olarak sıralayabiliriz.

                          ÇÖKÜÅž Ä°Ç KAVGAYLA BERABER GELÄ°YOR!

      Pekiyi, ya çöküÅŸ, o nasıl olmuÅŸ? Ahh! Ne kötü bir soru! Ne netameli bir konu!.. Maalesef o da bu ideallerin tersine dönüÅŸüyle olmuÅŸ… Ä°ncelediÄŸim eserlerde bazı yazarlar bu gibi durumları “her kemalin bir zevali vardır” görüÅŸüyle karşılıyorlarsa da ben onlara iÅŸtirak edemiyorum, daha doÄŸrusu kabullenemiyorum. ÇöküÅŸler ideallerden kopuÅŸların tabii sonuçlarıdır diyorum. Yoksa ideallere baÄŸlı kalındıkça niçin çöküÅŸ olsun!

     Taht kavgaları, post kavgaları, sen-ben kavgaları, menfaat çekiÅŸmeleri, siyasi kavgalar… Binnetice hepsi geliyor, bir yerde birleÅŸiyor. Ä°deallerden kopuÅŸ, tefrika ve fitne! Olaylardan ders ve ibret alamayış. Hırs ve ihtiraslara maÄŸlubiyet!..

       Nitekim, Büyük Selçuklu Devleti’nin çöküÅŸü de böyle bir seyir takip etmiÅŸtir. MelikÅŸah’ın zevcesi Terken Hatun’un, halife ile evli kızından doÄŸan küçük torununu Hilafet veliahdı yapmak için giriÅŸtiÄŸi mücadele devlet büyüklerinin iki fırkaya bölünmesine, MelikÅŸah ile veziri Nizâm ül-Mülkün aralarının açılmasına yol açtı.

     Neticede yüksek cihan hâkimiyeti ideali yerini, alçak ve  süfli hedeflere terk etti. Önce vezirin, sonra da kırk yaÅŸlarındaki genç Hakanın ölümü her ÅŸeyin sonunu getirdi. Bu yüzden büyük sarsıntılara uÄŸrayan devlet neticede parçalandı. Daha sonra kurulan Anadolu Selçukluları da benzer sebeplerle parçalanmış ve yıkılmış, Anadolu BirliÄŸini yeniden kurma iÅŸi bir baÅŸka bahara, Osmanlılara kalmıştır.

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 09-10-2014 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111390647 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net