19-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Temel Konular arrow HACCI EKBER
HACCI EKBER PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 3
KötüÇok iyi 
Yazar Metin Önal MengüşoÄŸlu   
01-12-2011
HACCI EKBER

                               Metin Önal MengüÅŸoÄŸlu
Kurban bayramı Cuma gününe denk geldiÄŸinde, Müslümanlar o sene Arafat, Muzdelife, Mina’da bulunma ve Kâbe’yi tavaftan ibaret olan hac ziyaretini böyle isimlendiriyorlar. Çünkü Cuma günü onların örfünde haftalık, Hac ise gücü yetenlerin ömürde bir defa yerine getirdiÄŸi senelik toplanma zamanıdır. Müslüman beldelerinde her Cuma ahali bölgenin en büyük Cuma mescidine koÅŸuÅŸturur ve kendisine siyasi sorumluluk verdikleri yöneticilerini beklerler. En yoksul, en itilmiÅŸ, en çaresiz mümin, eÄŸer bir haceti varsa mescide erkenden ulaşıp, doÄŸrudan en büyük mülki amirle muhatap
olma imkânına kavuÅŸur. Cuma namazının birinci ÅŸartı olarak hürriyeti gören Müslüman fakihler, bu toplanmanın siyasi cihetini daima göz önünde bulundurmayı önemsemiÅŸlerdir. Cuma namazının nasıl haftalık sosyal siyasal mahiyeti bölgesel olarak öne çıkıyorsa, Hac’cın da senede bir gerçekleÅŸtirilen ve bütün Müslüman dünyayı kucaklayan siyasi boyutu her özelliÄŸinin önündedir.

Arefeye birkaç gün kala Mekke ÅŸehrine doÄŸru muazzam bir insan akışı baÅŸlar. Dört gün süren bayramı müteakip, bu akış en az on beÅŸ gün daha devam eder. Hemen her namaz vaktinin öncesi ve sonrasında o muhteÅŸem kalabalık sizi karşılar. Kâbe’ye açılan cümle kapılarına varan yollar ve meydanlardan merkeze doÄŸru insanlar, vadisine asırlardan beri alışmış bir ırmak gibi akıp giderler. Yol boyunca yerlere serilmiÅŸ, vakti bekleyen mümin kardeÅŸlerinizin ellerine, ayaklarına basmamak için, omuzları arasından özenle geçerken sarf edilen gayret, hatta çekilen zahmet, anında sanki rahmete dönüÅŸür. Bu nasıl bir haldir; ne tür bir toplanmadır? Kim, hangi kuvvet bunca insanı ve hangi sebeple buraya toplamış olabilir? Ne tür bir beklenti içerisindedirler bu insanlar? Nasıl bu kadar rahat, huzurlu, kaygısız ve gönüllü görünmektedirler? “Emret, geldik iÅŸte!” dillerindeki ilk nida budur. Davetine icabet ettikleri Rablerine canı gönülden iltica etmiÅŸlerdir. Ardından bir ağızdan “Allah en büyük” sözü dökülür. Bütün övgüleri, ululamaları, yüceltmeleri, efendilikleri, büyüklükleri Allah’a has kılar, O’ndan baÅŸkası karşısında eÄŸilmeyeceklerini, küçülmeyeceklerini, acziyet göstermeyeceklerini haykırırlar. Allah’a ait olanın dışında hiçbir hacet kapısına dönüp yalvarmayacaklarını, her dileklerini yalnız Allah’a açacaklarını, dünyevi ve uhrevi bütün yardım ve destekleri O’ndan beklediklerini dünyaya duyururlar bir ağızdan.

BaÅŸka insanlar, ötekiler, ya kendileri cinsinden birisini Ulu Önder veya Ulu Hakan olarak sıfatlandırıp önlerinde saygı duruÅŸu yapıyor, ya güce ya da bir görüntüye tapınıyordu. Oysa Kâbe’ye, ÅŸu kara taÅŸtan mamul sade Ev’in etrafına doluÅŸanlar ise, evvela üzerlerine bulaÅŸmış dünyalık süslerden arınıyor, kavminden, varlığından, renginden, hatta cinsiyetinden bile adeta soyunmuÅŸ olarak burada bulunduÄŸunun bilincini taşıyordu. Milyonlarca insan bütün özelliklerini bir kereliÄŸine unutarak, bir tek sıfatla Arafat’ta, Muzdelife’de, Mina’da duruyor, o kara taşın etrafında dönüyordu. Durup dönerken de çağırdıkları tek kudret, Allah’tı. Çünkü bugün burada bulunan milyonların yegâne sıfatı Abdullah’tı. Analarından çıplak doÄŸmuÅŸlardı. Esasen doÄŸarken sıfatsızdılar. Yahut bir doÄŸanın öteki doÄŸan karşısında ayrıcalıklı bir sıfatı yoktu. Ancak her doÄŸana cinsiyetine uygun bir isim takılıyor, bir aileye, bir kavme, bir iklime, bir yurda mensubiyeti ve aidiyeti yönünde kimlikleniyor, sıfatlandırılıyordu. Ä°ÅŸte bu kaçınılmaz sıfatlandırılmaların göreceliÄŸini, geçiciliÄŸini haykırmak, insanlar arasında bir ayrıcalık yaratmaması gerektiÄŸini ilan etmekti Hac’cın hikmeti.

Bütün insanlar Allah’tan gelmiÅŸti ve dönüÅŸleri yine O’na, O’nun gösterdiÄŸi ÅŸekilde gerçekleÅŸecekti. O’nun karşısında herkes ancak aciz bir kuldan ibaretti. Öyleyse kulluk eylemi yalnızca O’na karşı yapılmalıydı. Ve bu iÅŸi O nasıl istemiÅŸse öyle hayata geçirmeliydi. Ä°ÅŸte Hac bu maksadın senede bir, gücü yeten bütün Müminler üzerine düÅŸen, ömürlerinde bir defa da olsa toplanıp uygulayacakları bir tekbir, tevhid, tesbih, tenzih vecibesidir. Ayrıca Hac, bütün insanlık ailesine milyonlarca ağızdan tekrarlanan bir hatırlatmadır. Hepiniz Allah’tan geldiÄŸiniz gibi, tarih boyunca bütün insanlığa yol gösteren, rehberlik eden Allah elçilerinin tamamı aynı hakikati söylemiÅŸlerdi: “Allah’tan baÅŸka ilah yoktur.” Öyleyse aranızda gücü, varlığı, soyu sopunu öne sürerek tanrılık, kurtarıcılık, ululuk, yücelik, büyüklük taslayanlar neticede tıpkı sizler gibi birer ölümlü mahlûkturlar. Ellerinizle yazdığınız kitaplar, yaptığınız resimler, heykeller, oylarınızla seçtiÄŸiniz liderler, onların koydukları yasalar ve yasaklara kutsallık atfetmek neyin nesidir? Ä°stediÄŸiniz anda birkaç oy fazla vererek, biraz gayret harcayarak onları pekâlâ deÄŸiÅŸtirebilirsiniz. Ellerinizle, dillerinizle hülasa küçük fiskelerle bile her zaman deÄŸiÅŸtirebilecek olduÄŸunuz kiÅŸi, kurum ve yasalarda kutsallık görme aptallığı yakışıyor mu insana?

Yegâne hüküm ve hikmet sahibi, bütün mülkün sahibi, yaratan, yaÅŸatan, öldüren, sonra yeniden diriltecek olan Allah’ın çaÄŸrısından baÅŸka bütün çaÄŸrıları reddedenlerin senede bir toplanma zamanı olan Hac, siyaseten de mümin insanların ötekiler karşısındaki izzet ve onurunu temsil etmekteydi. Allah ile birlikte baÅŸkasına da sığınan, dua eden, medet kapısı tanıyan müÅŸrikler yanında müminlerin kıymeti elbet büyüktü. Allah’a karşı, O’nun insanoÄŸluna verdiÄŸi keramet ve nimetlere karşı nankörlük edip, nimet ve kabiliyetleri ihsan edeni görmezden gelen, O’nun çaÄŸrı ve uyarılarına kulak tıkayan inkârcılar, Allah’ı bırakarak, dönüp dolaşıp kendileri gibi birisini ilahlaÅŸtırarak onun önünde kıyama kalkışıyorlar. Müminler ise o kara taşın etrafında Allah’ı hatırlamanın hemen arkasından yalnız Allah’a secde ederken “Ey hakikati örtenler! Ben sizin kulluk ettiÄŸinize kulluk etmem; siz de benim kulluk ettiÄŸime kulluk etmezsiniz. Öyleyse sizin yolunuz size, benimki bana” derler. Ve hemen ardından ikinci rekâtı ede ederken de söyledikleri ÅŸu muhteÅŸem cümlelerdir: “ De ki O Allah tek’tir. Hiçbir ÅŸeye ihtiyacı yoktur. Bütün muhtaçlar, dilerlerse onun hacet kapısından ihtiyaçlarını giderebilirler (hazinesi onca geniÅŸ ve sonsuzdur). DoÄŸmamıştır O ve doÄŸurulmamıştır. Ve (görüp durduÄŸunuz) hiçbir ÅŸey ona denk tutulamaz!”

Hac’cın en büyük siyasi mesajı koruyucu, kollayıcı, kurtarıcı, hüküm koyucu, yönetici, mülk sahibi olarak Allah’tan baÅŸka kudretin bulunmadığını, bütün dünyaya, bütün insan çeÅŸitlerinin lisanıyla ilan etmektir. Bu imanın ise bizden önceki bütün insanlık için geçerli bulunduÄŸunu göstermek maksadıyla Mekke’de, Son Allah Elçisi’nden çok önceki bir elçinin kurduÄŸu mekânda, Hz. Ä°brahim makamında yapılması, hadisenin evrensel boyutunu göstermesi bakımından anlamlıdır. Âlemlerin Efendisi, Kâinatın Efendisi, göklerdeki ve yerdeki her ÅŸeyin sahibi olan, güvenip, dayanılacak, insanları ÅŸaşırtmayan, onlara tuzak kurmayan, daima adalet ve merhametin uygulayıcısı Allah’tır. Onun gönderdiÄŸi ilkeler zulüm ve nifak tehlikesi karşısında insanlığa ÅŸifa dağıtacak reçeteler sunmaktadır. Åžifayı, ÅŸefaati Allah’tan baÅŸka yerde arayanlara da Hac’da toplanan müminler ayrı bir ders vermektedirler. Bu ÅŸuurla yapılan bütün Hac’lar Hacc-ı Ekberdir.
                                                                                    Metin Önal MengüÅŸoÄŸlu

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 05-01-2012 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111283336 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net