14-10-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow GeçmiÅŸten arrow Medyadan Seçmeler arrow Cemaat ve Yargı
Cemaat ve Yargı PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 1
KötüÇok iyi 
Yazar Murat Belge - Taraf, 04.12.2009   
06-12-2009

Cemaat ve Yargı

                                             Murat Belge - Taraf, 04.12.2009
Türkiye’de cemaat yapılarının direniÅŸi üstüne düÅŸünürken gözüm Suriye’ye kayıyor. Osmanlı’nın zengin cemaatler yapısının eskisine yakın biçimde hayatta kaldığı bölgelerden biridir Suriye. Tabii toplumsal doku, politik yapılanmayı da doÄŸrudan ve dolaylı belirler. Hafız Esad OrtadoÄŸu’da en uzun süre iktidar koltuÄŸunu korumuÅŸ siyasî önderlerden biridir. Neydi ona bu uzun cumhur sultanlığı yapma imkânını veren? Suriye’nin Alevi cemaatiydi.

Türkiye’de Hatay’da tanıdığımız Nusayrîler; Suriye’nin Hatay’a yakın bölümlerinde, örneÄŸin Lazkiye’de bayağı bir yoÄŸunluk oluÅŸtururlar. Ama genel nüfus içinde oranları yüzde on ikiyi geçmez. Hafız Esad bu kökenden geliyordu.

Suriye henüz bağımsız olamamış, bir Fransız mandası altında Osmanlı’dan ayrılmışken, Fransızlar burada kolonyalizmin klasikleÅŸmiÅŸ bir taktiÄŸini uyguladılar ve kurdukları Suriye ordusunun subay kadrolarında ülkenin çeÅŸitli azınlık gruplarına öncelik verdiler: Aleviler (Nusayrîler), Dürzîler, Ä°smailîler ve Kürtler, Suriye ordusunda, Suriye toplumunda olduÄŸundan daha avantajlı bir yer edindiler. Bu durum Suriye Fransız mandasından çıkıp bağımsız bir cumhuriyet olduÄŸu zaman da devam etti ama bu yeni dönemde bazı deÄŸiÅŸimlere uÄŸradı. Nusayrîler dışında kalan azınlık grupları ordu içindeki nüfuzlarını sırayla kaybettiler. ÖrneÄŸin ileri gelen Dürzî subaylar, Selim Hatum ve arkadaÅŸları, 1967’de idam edildiler. Onlar, 1966’daki, Nusayrî subayların öncülüÄŸünde gerçekleÅŸtirilen 1966 darbesine karşı direniÅŸ içindeydiler. Hatumi yenilip aradan çıkarken, onun ve kadrolarının yerini otomatikman Nusayrî subayları aldı. O tarihte bu da muhtemelen “otomatikman”, o yerleri alabilecekler o kesimden geldiÄŸi için, böyle olmuÅŸtu. Ama sonraki yıllarda ordudaki Nusayrî hegemonyasına bakan biri bunun da geleceÄŸe yönelik bir plan ya da bir komplonun parçası olduÄŸunu düÅŸünebilir.

Çünkü bundan sonra ordu Dürzîlerden baÅŸka Kürt, Ä°smailî vb. subaylardan arınırken, Nusayrî subaylar adım adım ilerledi ve Suriye ordusuna egemen oldular. Genel olarak baktığımızda, bütün kadro içinde, Sünnîler çoÄŸunluktaydı ve bunun böyle olması, ülke nüfusunun oranları düÅŸünüldüÄŸünde, normaldi. Sorun, Sünnî subayların Ä°srail sınırına, Türkiye sınırına vb. yollanması ve Nusayrî komutasındaki askerî birliklerin Åžam çevresinde bulunmasıydı. Bunlar Suriye ordusunun en seçkin birlikleriydi. Ama asıl iÅŸleri –ve asil iÅŸleri- Esad’ı korumaktı.

Bu oldukça basit manivela yıllar yılı Esad’ı iktidarda tutmaya yetti. Åžimdi de oÄŸlunu orada tutuyor.

Bir zamandan beri Müslüman ve Ä°slâmcı azınlık bu duruma çatıyor, bununla mücadele ediyor. Nasıl ediyor? “Ä°slâm’la ilgisi olmayan Alevi (belki “KızılbaÅŸ” da diyorlardır) bir azınlık tepemizde! Kalkın ey ehl-i müslimin!” Yani en bayağısından bir Alevi düÅŸmanlığı yapıyorlar. Nusayrîlerin ise, bu propaganda biçimini iÅŸitmeden önce, OrtadoÄŸu’da dinî azınlık olmakla ilgili, pek hoÅŸ olmayan anıları olsa gerek (Türkiye’deki Aleviler gibi). Dolayısıyla, bugün elde tutmaya devam ettikleri saldırgan pozisyonu aslında savunma amacıyla tuttukları da söylenebilir.

Ä°roni, Suriye’de bugün varolan dengelerde, siyasî Ä°slâm cenahından gelen “Aleviler bizi yönetiyor! Ne olacak halimiz?” çığlıklarının, orduda Nusayrîlerin etkisini arttırmaya yaraması. Bu da siyasî dengenin böylesi iÅŸte!

Ve buyurun size “cemaat politikası”.

Türkiye’de bunun benzeri var mı? Alevi cemaatin Kemalizm’le iliÅŸkisi belli. Onur Öymen’in kahramanca çıkışı dahi bunu henüz bütünüyle deÄŸiÅŸtiremez, çünkü cemaat önderlerinin kararları belli.

Ama TSK içinde Suriye’dekine benzer bir Alevi örgütlenmesi var mı? TSK her haliyle kapalı kutu. Birileri, birtakım gözlemler yapıp bu yolu açmış olabilir. Ama bunun olduÄŸunu sanmıyorum.

Yüksek Yargı’daki durum var. Alevilik orada örgütlü: kimi düÅŸman, kimi dost olarak gördüÄŸü de kendi açısından açık seçik ortada. Kararları da bunu gösteriyor.

Biz aramızda konuÅŸuyoruz, “Yüksek Yargı” diye. Oysa orada cemaat iliÅŸkileri geçerli.

Ve modernleÅŸen Türkiye’den söz ediyoruz.



Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 06-12-2009 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
120865099 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net