Sıddık DEMİR/HaberPlatosu.com Ülkemizin son dönem siyasi hayatında önemli bir figür olan Sayın Cemil Çiçek’le aynı dönem birlikte askerlik yaparlar. Boyca fakir olduklarından manganın sonunda mecburi olarak bulundukları için bu takıma kişiye ‘vosvos’ lakabı takmışlardır arkadaşları.
Hukuk fakültesini bitirdikten iki sene sonra merhum Saadettin Bilgiç’in bakanlığında, Bakanın özel talebi üzere, onun hukuk danışmanı olur. Bir süre bu görevde bulunur. Çıkarılan özel bir talimatla bilgi ve görgüsünü geliştirmek ve lisanını ilerletmek için aynı bakanlık tarafından İngiltere’ye gönderilir. Tam iki yıl orada ikamet eder. Zeki ve hafızası güçlü olduğu için İngilizcesini fevkalade geliştirir. Çocuklarından bazıları orada doğar. Ülkesine
döndükten sonra yukarıda da zikrettiğimiz gibi iyi bir sicil oluşturur. Bu vesile ile bürokraside yıldızı parlar. MGK hukuk danışmanlığına kadar yükselir. Bu yükselişteki faktörü onun cevval nazik ve donanımlı oluşunda aramak lazım. Bilahare SSK’ da yönetim kurulu üyeliği Gümrük Bakanlığı Hukuk Müşavirliğine ilaveten o kurumlardan da ayrılarak emekli olana kadar serbest avukatlık yapar.
İlerlemiş yaşına rağmen son derece diri, sempatik ve hayat dolu bir insandır. Kendisini aradığımda Malatya’dan ayağının tozuyla yeni geldiğini söyledi. Malatya’nın medarı iftiharı büyük İslami fikir ve düşünce adamı merhum babası Said Çekmegil ile ilgili kültürel bir etkinlikten döndüğünü söyleyince haberimiz oldu. Malatya Belediyesinin Valilikle beraber Said Çekmegil'le ilgili “Said Çekmegil Kültür Kompleksi” adı verilen büyük bir kütüphanenin açılış törenine davet edilmiş. Merhum Said Çekmegil gerçekten bunu hak etmiş bir fikir işçisidir. İslami fikriyatın gelişmesi için bir ömür boyu okumuş ve yazmıştır. Otuzun üzerinde yazmış olduğu eserleriyle kendi ekolünü oluşturmanın ötesinde ismini kalın harflerle yazdırarak önemli bir iz bırakan mütefekkirlerimizdendir.
İlkokulu bile dışarıdan bitirerek geçimini terzilik mesleği ile sürdüren merhum Said Çekmegil yarım asırlık aktif mücadelesi ile bütün Ülkede adını duyurur. Siyasi hayatın sağ yelpazesinde kendini konumlandırmış olduğu halde geçmişe intikal etmiş liderlerden Ecevit başta olmak üzere Türkeş, Erbakan ve Demirel’in ona oldukça ilgi göstermeleri siyaset üstü duruşundan ötürüdür.
BüyükDoğu Cemiyetinin kurucularından biri olarak Büyük Şair Necip Fazıl’ın İstanbulda çıkarmış olduğu ‘Büyük Doğu’ haftalık mecmuanın Malatya öncülüğünü yapmıştır. Hemşerisi Niyaz-i Mısri gibi bir dava adamı olan Said Çekmegil zaman zaman bunun sıkıntısını da çekmemiş değil. Gazeteci Ahmet Emin Yalman’a atanhlarla aynı ilde olması nedeniyle muhitindekilerin durumlarından hafif çe etkilenmiştir. Hatta merhum Menderesin hal edilmesiyle beraber Said Çekmegi de bir gece evinden alınır. Tam altı ay Sivasta mahfuz tutulur; ailesi büyük sıkıntılara gark olur. Oğlu Selami daha lise de okuyan genç bir çocuk. O günlerde Malatya’ya Devletin en yüksek rütbelisi yani ihtilalin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’ in geleceği bilgisini alan genç oğul Selami ilginç birşey yapar...
Şehir girişinde geçici olarak çalıştığı Şeker Fabrikası önünde selamlamak için yürüdüğü sırada askerlikte ‘vosvos’ denilerek ölçüsü belirtilen Selami’nin o yaştaki vücudu su gibi akarak şehri ziyarete gelen ihtilal lideri Cemal Gürsel’in elini tutmasıyla meramını anlatması bir olur.... Gerek korumalar gerekse dev yapılı insanların arasından geçerek derdini anlatan lise bebesi bir gencin bu cesareti herkesi şaşırtır. Ama Selami’nin kararlılığının sebebi onlar için meçhul. Babası evden alınalı tam altı ay olmuştur. Ölümü, sağ mı kimse bilmemektedir. Selami’nin bu girişimi işe yarar. Cumhur reisi yaverine talimat vererek bu genç, cesur ve sempatik adamın söylediklerini dikkate alır ve ilgilenir. Netice itibariyle Sivas'ta tutuklu bulunan Said Çekmegil bu olaydan bir hafta sonra yuvasına kavuşur.
Küçük bir esnafın kendi mesleğinin yanında olağanüstü gayret göstererek kendini en üst bazda entelektüel sınıfına taşıması ve burada çok ciddi bir yol oluşturarak takipçiler oluşturması çok az görünen bir durumdur. Bu saygınlıktır ki, Malatya’ya uğrayan her siyasi veya ulema mutlaka Said Çekmegil'in terzihanesine uğrayıp sohbet ederler. Üstat Necip Fazıl, İslami meşrep bakımında farklı olmasına rağmen dava arkadaşı terzi Said’e uğrar ve hatta yatılı misafiri olurdu. Bir defasında geç vakit olduğu için Said Çekmegil in evinde kendi odasına çekilen Necip Fazıl’ı -çocuk merakı olsa gerek- Selami, kapalı olan odasının anahtar deliğinden dikizler. Gördüğü tablo:
Üstad seccadesinin başında namazını bitirip dua eder durumda avuçları açılmış yakarmaktadır. O an için mahcubiyet duyarak çekilir ve üstadın o hali halen hatıralarında samimiyetine kanıt unutulmaz bir yer oluşturur... Selami’nin Üstada olan hayranlığı fakülte sıralarında dahi hızla devam eder. Üstad da onu iyi tanır. Fakülte sıralarında Selami’nin organize ettiği birden çok konferanslara katılır. Üniversite öğrencilerine yönelik tertip edilen bir konferans için tertip heyeti başkanı olan Selami'nin, elinde olmayan nedenlerden dolayı gecikerek Üstadın konuşmasının ortalarına doğru içeri girdiğini görünce Necip Fazıl'ın, konuşmasını keserek: “Türk gençliğine örnek göster deseler senin heykelini dikerdim, Selami!.." dedikten sonra sohbetine kaldığı yerden devam ettiği söylenir...
İşte Said Çekmegil'in mahdumu Selami Çekmegil... Göl dibinde su eksik olmazmış. O nihai ömründe babası Said Çekmegil’e layık bir evlat olmuştur hep. Ünlü bin dokuz yüz seksen dört romanı yazarı George Orvell’in kitaplarının çevirilerini yaparak Türkçeye kazandırmış ve Kültür Bakanlığı yayınları arasında çıkmıştır. Tilki Tuzağı ve Kendimizi Tartışmak adı altında yayınladığı kitapları da mevcuttur. O "küçük dev adam" çok şükür ki bu kalemin sahibinin hemen her gün zamanı beraber ihya eden mekândaşı olmuştur. Bu tenezzüle muhatap olunduğu için özel bazı bilgiler de faş edilmiştir.
Bir Hanımefendi’deki beklenmeyen bir durum bu. Bu söz üzerine ortamın siyasi dedikodularının bıçak gibi kesilmesi ibretlik vakıadır. İşte Said Çekmegil budur. Her ne konuşursa her ne yazarsa belge ve bilgi olmadan konuşmaz ve yazmaz. Bu haliyle o bir büyük davanın Terzi Said Çekmegil versiyonunu oluşturur. Doğup büyüdüğü beldenin, bir büyük davanın mücahidi olan Said Çekmegil merhumu adına, onun ardında gösterilen vefa saygıya değer bulunur. Yaşadığı Malatya ilimizin kültürel sınırını alabildiğine genişleten bu şair ve mütefekkir adam bugünkü ilgi ve iltifata değerdir. Onun beldesinde bulunmuş, onun davasında olma gayretinde olan diğer etkili ve yetkili mevkilerde bulunan zevatın da Malatya Belediyesinin göstermiş olduğu bu güzel kadirşinaslığı örnek almalarını tavsiye ederiz...
Tebrikler Malatya; tebrikler sayın Belediye Başkanı, Tebrikler açılışı yapan sayın Vali...
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.