Dört çocuk annesiyim.
(DeÄŸineceÄŸim hususlar sadece benim deÄŸil, çevremdeki pek çok annenin de sorunudur.):
1)
Yedi yaşındaki oÄŸlum Keçiören’de bir ilkokulda 2. Sınıfa baÅŸladı. EÄŸitim sabah 07:30’da baÅŸlıyor. Ankara’da dahil olmak üzere Türkiye’nin büyük bölümü karasal iklimdir.
Sabah erken saatler çetin soÄŸuktur. Çocuk sıcak yatağından kalkıp bu kadar erken saatte dışarı çıkınca ne kadar sıkı giydirsek de ortam deÄŸiÅŸikliÄŸine adapte olamamakta ve hastalanmaktadır.
Çocuklarımız daha kış gelmeden hastalanmaya baÅŸladı. Kışın ne yapacağız, kara kara düÅŸünüyoruz. Önerimiz eÄŸitim saatinin 09:00’a alınmasıdır. Varsın ders saatleri kısalsın, saÄŸlıktan daha mı önemli! Bu hastalıklar ve alınan antibiyotikler uzun vadede bir nesli saÄŸlıksız yapıyor.
2) ÖÄŸretmenlerimizin 07:30 – 09:00 arasında boÅŸa çıkacak vakitleri e-eÄŸitim yoluyla kendilerini geliÅŸtirmede kullanılabilir. BranÅŸa bakılmaksızın, hayata bakış açısını zenginleÅŸtiren ve etkileyen
Sefiller, Don KiÅŸot, Dede Korkut, Safahat gibi temel yapıtlar tüm öÄŸretmenlere okutulur ve e-sınavla öÄŸretmenin öngörülen geliÅŸimi kontrol edilebilir.
Böylece öÄŸretmenlere çok yararlı olacağını düÅŸündüÄŸümüz hayat vizyonu da kazandırılmış olur.
3)
Müfredat, bırakın çocukları, velileri bile çıldırtacak kadar gereksiz ayrıntılar içeriyor. Bunlar ömür boyu günlük hayatta bir kere bile karşımıza çıkmayacak türden gereksiz bilgiler. Örnek: İlkokul Matematik 2. Sınıf Ders Kitabı Sayfa 4’de yer alan bir soru:
“Can marketten köÅŸesi ve ayrıtı olan nesneleri alacak. Ceren ise köÅŸesi ve ayrıtı olmayan nesneleri alacak. Can ve Ceren’in sepetlerinde hangi nesneler olmalıdır? Açıklayınız.” Yoruma gerek var mı? Bu soru 7 yaşındaki bir çocuÄŸa soruluyor.
4)
Aşırı ödev veriliyor, anne baba akÅŸam çay içemez hale geliyor.
ÇocuÄŸa oyun için vakit kalmıyor. Oyundan güzel eÄŸitim mi var? Müfredat gereksizliklerden arındırılsın. Kalan öz, sınıfta verilsin ve bununla yetinilsin.
Ülkemiz çocukları çok zeki ve öÄŸrenmeye açıklar. Sınıfta verilen düzgün bir öz eÄŸitimin -yeterli olması-
bu ilerleyici zekanın önünün kesilmemesi lazım.
5)
Liselerin 4 yıla çıkarılması kararı son derece yanlıştı. EÄŸitim sistemimizin rotasını tayin eden bürokratlarımızın ve Bakanımızın Vakit Gazetesi yazarı Serdar Arseven’in
“Kız Onsekizinde ve Lisede”(*) yazısını okumalarını ÅŸiddetle tavsiye ediyoruz.
6)
Nüfus doÄŸurganlığımızı 2 ile sınırlandıran sezaryen uygulamasının ülke genelinde %58’lere ulaÅŸtığına dikkatinizi çekiyoruz.YeÄŸenimiz geçen ay doÄŸum yaptı, bu vesileyle öÄŸrendim ki
İstanbul’da lüks bir hastanede sezaryenli doÄŸum oranı % 97 imiÅŸ. “3 çocuk” diye tekrarlarken halı altımızdan kaymış da farkında mı deÄŸiliz?
BelirttiÄŸimiz hususlar tüm halkımızı ilgilendiren, üzerinde fikir birliÄŸi saÄŸladığı,
ancak nedense eÄŸitim bürokratlarının görmediÄŸi ortak talepler. Bu sorunların çözülmesi yaÅŸam kalitesini olumlu yönde etkileyecek ve mutlaka sandığa yansıyacaktır.
Gezi olaylarında sokaklarda tahripkar eylemlerde yer alan gençler Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 10 yılı aÅŸkın bir süredir devam eden iktidarı sırasında okullarda yetiÅŸtirilen çocuklar deÄŸil mi? Yoksa okullar düzgün yetiÅŸtiriyor da aileler mi bozuyor(!)
Emine ErdoÄŸan Hanımefendiden ve Sayın BaÅŸbakanımızdan özellikle 1. Madde’de belirttiÄŸimiz sorunumuzun acilen çözülmesini ve diÄŸer konularda da
anne ÅŸefkatini bekliyoruz.
Saygı ve hürmetlerimizle,
Zuhal Öndemir / Bir Anne
(*) Kriterin notu:
İlgili yazı: KIZ ONSEKİZİNDE ve LİSEDEhttp://www.kriter.org/index.php?option=com_content&task=view&id=2096&Itemid=48Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.