29-07-2025
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate değer bir yazı: 
Edebiyatla 
               Ahmaklaştırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeşimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeşimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa
NASIL ŞENDİLLER OLDUM? PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 2
KötüÇok iyi 
Yazar Ökkeş ŞENDİLLER   
11-10-2011
NASIL ŞENDİLLER OLDUM?

                                                    Ökkeş ŞENDİLLER
Tam otuz yıl oldu. “Ökkeş Kenger neden Şendiller oldu?” diye soruldu ve tartışıldı.
Özellikle bölücü ve mezhepçi Marksistler bu konuyu gündemde tutarak istismar ettiler.
Biz özellikle sessiz kaldık. Sebep ise: Kenger soyadını yeniden alma çabaları idi. Bunun için mahkemeye başvurduk. “soyadı değişikliği sebebi ile birkaç kuşak sonra aileden kopacak olmamız” esas endişemezdi. Türklerde secere önemlidir, eski soyadımızın iadesini” talep ettik.

Mahkeme devlet kurumlarına yazdı, istihbarat kaynaklarından gelen cevabi yazılardan dolayı “can güvenliği sebebiyle eski soyadını kullanmasının mahsurlu olabileceği için” talebimizi reddetti.

Aslında bu değişikliğin, çok anlamlı olacağını biz hiçbir zaman düşünmedik. Hatta bunun yanlış değerlendirileceği, Marksist çevrelerin “iz kaybettirdi, meydandan kaçtı” şeklindeki istismarlarına fırsat vereceğini tahmin ediyorduk. Nitekim öylede oldu.

Soyadı tashihi ile ilgili karar Kahramanmaraş 3.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 30.12.1980 tarihinde verildi.

O dönem 12 Eylül darbesi olmuş, ülke genelinde sıkıyönetim ilan edilmişti. Sıkıyönetimin müsadesi ile ancak böyle müracaatlar yapılabilirdi ki “böyle bir yola gidilmesinin güvenlik bakımından önemli olduğunu” sıkıyönetim yetkilileri bizzat teklif ettiler. Hatta bu gerekçe ile doğudaki bir ilimize çıkan tayinimi Kahramanmaraş sıkıyönetim yetkililerinin teklifi ve izni ile yaptırabilmiştik.

Ancak: soyadı değişikliğinin yapıldığı tarihten iki gün sonra Marksist bir gazete “Ökkeş Kenger soyadını değiştirerek Şendiller oldu.” Şeklinde haber yaparak kamuoyuna duyurdu. Yani soyadı değişikliğinin “güvenlik gerekçesi” bu haberle anlamını o gün yitirmişti.
Böylece “gizlenmek, meydandan kaçmak” gibi saçma iddaaların manası da ortadan kalkmış oldu. Bunun için soyadı değiştirme hikayesini hem dostlarımızın bilgisine sunmak, hem de istismarcıların iddaalarına cevap vermek için yazmak istedik.

Kenger ne demek? Yaylalar da ve kayalık alanlarda yetişen dikenli bir bitki. Çok güzel ve faydalı sakızı, soyularak yenilen başı ve yemeklik olarak gövdesi ile faydalı bir bitki olarak bilinir. Ancak kenger soy ve tarih olarak bir medeniyetin ismidir. M.Ünal Mutlu’nun Türk Dünyası Araştırmaları yayınları arasında çıkan “Dünya Uygarlıklarında Türk Dili ve Kenger Uygarlığı” isimli kitabında Kenger Uygarlığından çok detaylı biçimde bahsedilmektedir.
Kengerler çok geniş bir coğrafya da varlıklarını sürdürmüş Türkmen aşiretidir. Azerbaycan, Nahçıvan, Suriye, Irak ve Anadolu’nun her yanına yayılmış bir boy.

Rahmetli ilim ve kültür insanı Dr. Mehmet Kengerli’nin ili Azerbaycan’ın TERTER ilidir. Yine Nahçıvan’ın Kengerli ili mevcuttur. Buradan da birçok ilim ve kültür insanı yetişmiştir. Anadolu da ise köy ve belde isimlerinde yaşamaktadır.
Bunlardan, Manisa’nın Kula ilçesine bağlı, Kenger Köyü, Mardin Kızıltepe Kengerli Köyü, Diyarbakır Merkeze bağlı Kengerli Köyü, Bismil İlçesinin Kengerli Beldesi, Şanlıurfa Merkez Kengerli Semti, Osmaniye Kengerli Yaylası…
Yine 13.Y.Y. Halep Türkmenlerinin başı Kenger Bey Osmaniye’deki Kengerli’ye kendi ismini vermiştir.
 
Bu Türkmen Boyu, Erzurum’dan Sivas’a, Kahramanmaraş’tan Osmaniye, Adana, Manisa, Malatya, Van, Bitlis, Gaziantep, Kilis, Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa gibi Anadolu’nun her tarafına yayılmıştır. Bizim aile Azerbaycan’dan Anadolu’ya gelmiştir… Bu konuda geniş araştırma ve ilmi çalışma mevcuttur. Biz kısaca bir izahat yaparak konumuza dönelim.

Aralık 1978 K.Maraş olaylarından sonra açılan dava Adana 1.nolu sıkıyönetim askeri mahkemesi tarafından 8 Agustos 1980 tarihinde karara bağlandı.Biz 1 nolu sanık sıfatı ile beraat ederek tahliye olduk. Bölgede sıkıyönetim olduğu için, bölge dışı sürgün ve genel gözetim uygulaması vardı.

Gaziantep eğitim enstitüsü matematik bölümünde 2.sınıf öğrencisi olduğumuzdan bölge dışı sürgün için Konya’yı seçtik. Okuldan kayıtımızı alarak Gaziantepten otobüsle konya’ya hareket ettik.Yolda sıkı bir şekilde nokta kontrolleri yapılmaktaydı.
Osmaniye o zaman adananın ilçesi, daha il olmamıştı. Osmaniye ye kadar güvenlik kontrollerini mahkeme kararlarını göstererek,( ahiret suallerinden sonra) geçtik. Ancak Osmaniye de otobüsten indirdiler. Otobüs yoluna devam etti biz ise emniyete… Çeşitli sorular ve alaycı tavırlardan alınmamızın kasıtlı olduğu sırıtıyordu. O zamanlar “sıkıyönetime soracağız” dendi mi akan sular dururdu. Olağanüstü şartları yaşamamış olan genç kuşağa bu anlattıklarımız hikaye gibi gelebilir, fakat bu uygulamalar o günün gerçekleriydi ne yazık ki…
 
Gece nezarette misafiriz(!) Nezarethane deyince buğünkü gösterilenler gibi değil, hani şeffaf, pembe boyalı mavi panjurlu, AB standartlarında karakolların nezarethaneleriyle mukayeseye kalkılmamalı… Köşelerinde kusmuk, sidik kokan, duvarlarında hamam böceklerinin cirit attığı, sivrisineklerle kıyasıya mücadele etmek zorunda olduğunuz bir mekan.
Ertesi günün sabahında “çık serbestsin” kibarlığıyla kapı dışarı. Otobüs bulmak öyle kolay değil. Aynı şartlarda Adana, Mersin ve Karaman’da birer gecelik misafirlikten sonra Konya’ya huzur içinde (!) ulaşıyoruz.

12 eylül darbesini Konya’da karşılıyoruz. 12 Eylül şartlarında bitiriyoruz okulu. Ankara da tayin için kura çekiliyor. Doğuda bir ilimizi çekiyoruz kura da. Tayin yerine gitmeden önce K.Maraş ta sıkıyönetim yetkililerine olanlarla ilgili gerekli bilgileri veriyoruz. Çünkü: Bırakın güvenlik meselesini güvenlik kontrollerini geçmek bile o kadar zor ki! O görüşmelerde komutanlık yetkilileri ad, soyad değiştirme teklifini getirdiler. Ben bu teklife “Aileden kopma gerekçesiyle karşı çıktım. Esas endişem “Kimliğimin yok olması idi”. Komutanlık yetkilileri ise “ bu yolu birçok kişinin denediği, en azından bir müddet kontrollerde faydalı olacağı” konusunda ısrar ettiler. Daha sonra soyisim değişikliği için müracaata karar verdik. Gerekli görüşmeler yapıldı. Mahkemeye müracaatı yaptık. Mahkeme duruşmaya çağırdı. Ben birkaç mahkemeye çıkacağımız düşünüyordum. Mübaşir “iki şahit bulup gelmemi söyledi”. İki şahit bulduk ve duruşma başladı.

Duruşma hakimi “ailemize kenger’in dışında hangi lakabın söylendiğini” sordu. Olaylar çok hızlı geliştiği için ben hiçbir şey düşünmemiştim. Yoksa daha ünlü şanlı bir soyad düşünebilirdim. Soru karşısında şaşırdım doğrusu. Hiç düşünmeye fırsat olmadı. Aklıma nasıl geldiğini bile bilmiyorum. O anda “Şendiller” geldi.
Duruşma hakimi şahitlere de sordu onlarda tasdik ettiler. “Yaz” dedi katibe: “Kenger yaylalarda yetişen bir çeşit ot ismi olduğundan alay konusu olmaktadır. Bu yüzden kenger olan soyadının şendiler olarak tashihine…soyadı tashihinin yapılması için nüfus müdürlüğüne yazılmasına karar verildi” diye yazdırdı kararı. Ben şoktayım. Şaşkınlıktan uzun süre kurtulamadım! “Ökkeş Kenger” olarak girdiğim mahkemeden “Ökkeş Şendiller” olarak çıkmıştım. Soyisim maceram böyle başlamıştı. Avukatım kendince bana moral veriyordu: “Merak etme bir müddet geçsin müracaat eder tekrar düzeltiriz” diyerek. Aslında ben de inanmıştım bu teselliye.
 
Uzun süre o günü bekledim. İhtilalin etkisi geçsin ülkede normalleşmeye dönülsün diye ümitlendim. Aradan uzun yıllar geçti. Darbenin etkisi azaldı yeter dedik. Avukatım mahkemeye müracaat etti, duruşmalar yapıldı deliller ortaya konuldu.
Mahkeme karar verdi: “Kurumlardan gelen cevabi yazılardan anlaşılacağı üzere “Kenger” soyadının yeniden alınması talebinin güvenlik gerekçesiyle reddine karar verilmiştir” diyerek. Eski soyadımızı alma maceramız öyle başlamıştı, böyle son buluyordu.
Allah şahittir güvenlik gerekçesini hiç aklımıza getirmedik. Çünkü bizler varlık sebebine ve kaderi ilahiye iman etmişiz. Canı verende O, alanda O yüceler yücesi olacaktır. Hamd ve şükür O’na.
Evet Şendiller maceramızın aslı bu. Selam ve dua ile…
                                                                                        Ökkeş ŞENDİLLER

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 11-10-2011 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
151191390 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net