-ÇEYİZ ARASI- ESRA’mıza. Hurşit PEKER Artık güzel nefesinizle dolmuyor, odalarımız
Zil sesiyle sona ermiyor, yalnızlığımız
Akşamları yollarınızı beklerken;
Ufukta gözüktü aniden ayrılığımız…
Bizler birkaç kişilik aileleriz
Sıkı sıkıya sarıldığımız dünya;
Kimilerini beyaz gelinliği; papyon gravatıyla,
Kimilerini başka şekillerde;
Teker teker buharlaştırıyor
Her şeyi ve herkesi bütün hızıyla…
Issız odalarda sizleri arıyorum,
Ama bana gülmeyin, yüreğim yanıyor.
Yakup misali “babayım” diyorum,
İnsan bazı şeylere iyi ki dayanıyor.
Her kulun elbet vardır bir tesellisi,
Bir nişan yüzüğüdür, ayrılık habercisi
Sünnetullah gereği değişmez yasadır, bu:
Ailenin yegane ve tek tesellisi…
Bir düğün akşamıdır
O kadar kalabalığın içinde
Sanki yapayalnız duruyorum
Baba olmak mı?
Gerçekten “zormuş” diyorum.
Artık sana güle güle demeliyim,
Mutlu bir ayrılıktır, biliyorum,
Gözlerimizde sevinç damlaları,
Yine de düğümleniyor, yüreğim.
Duygularım darma dağınık,
Ağlamsı ve dilim kekeleyerek,
Mutluluklar diliyorum.
Bir daha bürüneceksin beyazlara,
Gelinlikler misali…
Bir daha dönmeyeceksin,
Geride bıraktığın şehirlere…
Sonsuz sanma bu günleri; yavrum.
Ve sana;
Ebedi mutluluklar da diliyorum.
24.04.2011, Hurşit PEKER,
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |